Film Studio Dijital Dergi Eylül 2014 | Page 28

[email protected] KeremAkça Kerem Sinema Yazarı Akça Adopt Films doğru tercih mi? Nuri Bilge Ceylan’ın aday olma şansı, biraz ‘Avrupa festivali fobisi’nden çıkabilmesiyle ilintili. Bunu aşınca da 196 dakikanın dezavantajını yenmek lazım. Bu ikisini halledebilirse şansı olabilir. Bu noktada ise Memento Films’in Fransa’da can simidi olmasının yanına Adopt Films eklendi Türkiye’nin Oscar yolculuğunu değerlendirince yanı başımıza Nuri Bilge Ceylan kurulur. Zira “Kış Uykusu” (2014), “Uzak” (2002), “Üç Maymun” (2008) ve “Bir Zamanlar Anadolu’da”dan (2011) sonra uluslararası üne kavuşmuş yönetmenimizin dördüncü serüveni olacak. Aslında “Susuz Yaz” (1963), “Yol” (1982), “Bal” (2010) ve ucundan “Duvara Karşı”nın (“Gegen Die Wand”, 2004) ‘majör festival’ zaferlerini bir kenara koyunca, önemli bir uluslararası festivalde gelenek elde eden herhangi bir yönetmeniz yok. Bu durum da Ceylan’ın ‘Oscar aday adaylığı’ konusunda hakkının verildiğini gösteriyor. Elbette Akademi nezdinde her zaman ‘dünyaya göre yılın en iyi filmi’ kazanmıyor. Sevilen, egzotik özellikleri olan vurucu bir hikayenin, Hollywood anlatısıyla yansıtılması ödüllendirilebiliyor. Bu sebeple de “Güneşi Gördüm” (2009) ve “Kelebeğin Rüyası” (2013) seçimlerini yanlış bulmamıştım. Ancak bilinirlik de bir adaylık getirebiliyor. Nuri Bilge Ceylan’ın aday olma şansı, biraz ‘Avrupa festivali fobisi’nden çıkabilmesiyle ilintili. Bunu aşınca da 196 dakikanın dezavantajını yenmek lazım. Bu ikisini halledebilirse şansı olabilir. Bu noktada ise Memento Films’in Fransa’da can simidi olmasının yanına Adopt Films eklendi. “Bir Zamanlar Anadolu’da” The Cinema Guild, “Üç Maymun” ve Oscar için seçilmeyen “İklimler” (2006) Zeitgeist Films, “Uzak” ise New Yorker Films tarafından ABD’de vizyona sokulmuştu. Bunlar sırasıyla 152.408, 41.343, 119.958 ve 96.293 dolar hasılat getirdi. Nuri Bilge Ceylan’ın ilk 9’a giren tek yerli yönetmen olduğunu bildiğimizden aslında şansını ciddi ciddi düşünüyoruz. Ama “Üç Maymun”, bunlar arasında ‘hikayeli’ denebilecek tek eserdi. Bu sebeple de bu başarıyı yakaladı. Ceylan’ın filmografisinde yalnız bireylerin uzun soluklu bakışlarının, sanatsal pastoral görüntülerin ve minimalizmin en az öne çıktığı yapıttı. “Kış Uykusu”, bu açıdan en az Akademi’nin senaryo kategorisinde sıkıştırdığı Linklater kadar diyalog ağırlığıyla zorluyor. Bizi Kapadokya’nın renklerine sokuyor. Her tarafa çekmeye açık evrensel temalar öne çıkarken, bir Türk filminden beklenen alt sınıf temsilini bohem sınıfa uyarlıyor. Adopt Films, 86. Oscar’larda “Ömer”i (“Omar”, 2013) ilk 5’e, 85. Oscar’larda “Yukarıdaki Çocuk”u (“L’Enfant d’en Haut”, 2012) ilk 9’a (shortlist) sokmuştu. Yaklaşık 4 senedir piyasada olan bir şirket. Bu sebeple de bu noktada akıllı bir reklam, tanıtım desteği vermesi beklenebilir. Sony Pictures Classics kadar önemli olmasa da filmin ilk 9 için şansını artırıyor. Zafer ise uzak ihtimal… Sadece Cannes’da sıfır çeken “Muhteşem Güzellik”in (“La Grande Bellezza”, 2013) fısıltı gazetesi ve son aylardaki ödül ivmesiyle zirveye ulaşması bir teselli. Ama üç saatin üzerine geçen bir film en son ne zaman bu başarıyı yakalamıştı tartışılır. Ceylan, şansı yaver giderse ilk 9’a girer. Ama bu kadar zorlayıcı ve ‘müsvedde defteri’ kıvamında bir filmin tek şansı görsel ustalık ve Kapadokya doğası… Zira ‘Altın Palmiye’ zaferi her şey değil. Son 15 yılda bu kategoride zafere ulaşan sadece bir film Akademi Ödülleri’nde ipi göğüsledi.