24
SİNEMATELEVİZYONDERGİSİ EYLÜL2014
FİLİZKAYNAK
özellikle film yapımı için gereken destek çok
yetersiz. Pek çok ülkede neredeyse her şehrin, her eyaletin ayrı ayrı fonları var.
Tamam devletten beklemeyelim, sponsorlara
gidelim ama bunun için de ayrı bir yasa gerekiyor. Bir sanat yapıtına destek olduklarında
ancak vergi matrahından küçük bir oranda
indirim olabiliyor. Oysa pek çok ülkede büyük oranda, hatta bazısında tamamını vergiden düşebiliyorlar. En azından bu olsa, özel
sektörden destek almamızın önü açılır.
FS: Sinema filmlerinin gişe rekorları kırması,
iyi bir film olduğunu gösterir mi?
FİLİZ KAYNAK: Göstermez; bu sadece gişe
başarısıdır. İyi bir film olmasa da ticari
açıdan başarılı diyebiliriz. Az da olsa, ikisini
birden yakalayan filmler de vardır. Yabancı
senaryo danışmanları, workshoplarında; “İlk
filmi yapmak çok zordur. Parasını bulmak vakit alır, bu arada senaryo ve proje üzerinde
çok ince çalışılır, genellikle iyi bir film ortaya
çıkar. İlk filmin başarısı sayesinde, ikinci filme parayı kolay bulursunuz ve o heyecanla
çok da hazırlanmadan çekersiniz. Bu nedenle
ikinci filmler kötü olur” demişti. Bunu birçok
yönetmenin ilk filmiyle, ikinci filmi arasında
doğruladım.
DİZİ SEYİRCİSİ DAĞINIKTIR
FS: Seyirciyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
FİLİZ KAYNAK: Dizilerde seyircimiz, öncelikle hikâyeye dikkat ediyor. Sevdikleri oyuncunun da etkisi var belki ama sadece ilk bölümde. Asıl, hikâyenin onları sarması gerekiyor.
Karakterle özdeşleştikleri ya da bildik bir
duyguyu yakaladıkları zaman daha keyifle
izliyorlar. Dizi seyircisi, koltuğuna yerleşip