88
SİNEMATELEVİZYONDERGİSİ AĞUSTOS2014
ZEYNEPERKAN
GOSSİP GİRL’ÜN ÜNLÜ MARKALARDAN OLUŞAN GARDROBU
ÜRÜN YERLEŞTİRMEK YETMEZ,
TREND YARATMAK LAZIM
2010’lu yıllara bakacak olursak yapımında kostümün önemli
rol oynadığı günümüz dizilerinden Gossip Girl, Glee, Pretty
Little Liars, Mad Men ve Revenge de trend yaratmak konusunda örnek alınabilirler. Gossip Girl’ün başrol oyuncuları
Blake Lively ve Leighton Meester’in ünlü markalardan oluşan gardropları; bu kıyafetlere henüz para harcayamayacak
gençleri hedeflese de, bu gruptan geleceğin sadık müşterilerini yarattığı gerçeğini unutmamak gerekiyor. Bu tarz dizilerde yer alan markaların da ürünlerini satmak gibi bir dertleri
yok. Daha ziyade marka imajını güçlendirmek ve potansiyel
hedef kitleyi şimdiden etkileri altına almakla ilgileniyorlar.
Gossip Girl’ün de bu amacı yerine getirdiği kesin.
Bir başka deyişle dizi ve filmler; markaları pazarlamak için
düşünüldüğünde, ne yapımcı ne de marka tarafından sadece
ürün konumlandırma ve dizinin sonunda ekranda logo
gösterme olarak ele alınmamalı. Oyunculara farklı kıyafet
giydirerek ve markanın logosunu göstererek devam edilirse,
bu pazarlama stratejisi potansiyelini hiç bir zaman gerçekleştiremez. Sadece geçici fayda sağlamakla kalır. Gerçi her
alanda olduğu gibi bu alanda da sadece uygulayanın kazanç
sağladığı, gündelik, hızlı ve geçici stratejiler prim yapıyor.
Kimse uzun vadeli düşünecek kadar motivasyon sahibi ya
da çalışkan değil gibi. Bu kısır döngüyü hangi dizi ya da film
kırar, bilinmez, ama kırdığında Türkiye’de yeni bir trendin
doğmasını sağlayacağı kesin.