62
SİNEMATELEVİZYONDERGİSİ AĞUSTOS2014
KEREMAKÇA
başlayan çekim süreci, şimdilerde çekilen parçalardan oluşturulan 37 dakika uzunluğunda bir
bölüm, Life Dergisi’ne düşen üstsüz fotoğraf ve
‘bir sahnede Monroe havuzda çıplak gözüküyor’
dedikodusuyla anılıyor. Oyuncunun ‘bunu Elizabeth Taylor’ı magazin manşetlerinden indirmek
için yaptım’ demesi de artık medyatik olmayı da
önemsediğini gösteriyor. Fox ise projeyi Doris
Day, James Garner ve Polly Bergen’in oynadığı
“More Over Darling” adlı bir başka yapıta çevirdi.
GERÇEK ÖLÜM NEDENİ
HOLLYWOOD HASTALIĞI MI?
Aynı yıl içinde, 1 Haziran’da evinde ölü bulunan Monroe, son dönemini de koşuşturmaca ile
geçirdi. Fox tarafından projeden alınması, geçirdiği çeşitli hastalıklar ve daha fazlası onu yordu.
Birçok filmin teklifini reddetti. Sonuçta böylesi
bir duruma geldi. Aşırı doz uyuşturucudan zehirlenerek, olası bir intiharla bu noktaya geldiği
duyurulsa da ölümün esas sebebi hiçbir zaman
aydınlanmadı. JFK’ye, CIA’ye, mafyaya bağlayanlar oldu. Monroe’nun aynen Judy Garland, John
Belushi, Heath Ledger ve Philip Seymour Hoffman örneklerinde görüldüğ ü üzere bir Hollywood
hastalığına, şan-şöhret sarhoşluğuna kapıldığı
çok açıktı.
Monroe, star sistemini değiştiren bir isimdi.
Mirasının yüzde 75’ini oyuncu koçu Lee Strasberg’e, yüzde 25’ini psikiyatrı Dr. Marianne Kris’e
verdi. Hayatı boyunca üç evlilik yaşadı, iki bebek
düşürme, bir dış gebelikle cebelleşti. Psikanalizle sürekli temas halindeydi, küçükken tecavüze
uğradığı çok saklı bir şey değildi.
Öte yandan oyuncunun, bazı kaynaklarda yazıldığına göre JFK ile yaşadığı ilişkiyi evliliğe çevirmek istese de, onun kardeşi Robert Kennedy ile
daha yakın olduğu biliniyordu. Marlon Brando,
Yves Montand gibi isimlerle ilişki yaşayan, ününü
ve güzelliğini kullanan hovarda kişiliği iz bırakmadan aktif hale geliyordu.