ASIFKÜÇÜKORUÇ
FS: Ülkemizde senaryo sıkıntısı olduğu söylenir,
sizce de öyle mi?
VASIF KÜÇÜKORUÇ: Bana da sorarlarsa; senaryo sıkıntısı yok, ama senariste para veren yok.
Yapımcıların para vermemek için uydurduğu bir
kılıf. Dizinizin büyük kanalların birinde ilk 5’e girmesini istiyorsunuz, bunun için de iyi bir senarist
bulmanız lazım. Senarist bölüm başına 25 bin
istedi diyelim. Amerika’dan bilmem ne dizisini bölüm başına bin dolara alıyorsunuz.“Neden Amerika’dan dizi alıyorsun kardeşim, burada yazdırsana” denildiğinde, “senaryo sıkıntısı var” diyor.
Türkiye’de en çok yazdıkları çekilen kişi benimdir.
Kimse bana “gel senaryo yaz, senaryo sıkıntımız
var” demiyor mesela. Benim gibi en az 20 tane
arkadaşım daha var. Bunlar uyduruk şeyler.
ÇOK ZEKİCE ŞEYLER
YAZMAZSAN TUTAR
FS: Dizileri reytinge göre mi yazıyorsunuz?
VASIF KÜÇÜKORUÇ: Tabi. Önce yapımcıyı aşacaksın, sonra kanal yöneticilerini aşacaksın ve
seyircinin beklentisini yakalayacaksın. Şimdi
ben Çehov’un eserleri gibi dizi yazsam ilk yüze
bile girmez. Bizim seyirci biraz tembeldir. Oturur
izler, çok zekice şeyler yazmazsan tutar.
TÜRK SEYİRCİSİNE REYTİNG
ALDIRMAK DÜNYANIN EN
KOLAY İŞİ
FS: Yazdığınız dizinin reytingleri düştüğü zaman
ne yaparsınız?
VASIF KÜÇÜKORUÇ: Tatlı Kaçıklar hep1. veya 2.
oluyordu, bir ara 4.ve 5.’liğe düşmeye başladı.
Hikayeye hemen bir iki sahne ekledim. Hikaye-
ye müdahale edilir. Çok acemi değilseniz, Türk
seyircisine reyting aldırmak dünyanın en basit
işi. Yeter ki, yapımcı ya sizi anlasın, ya size yol
versin. Benim çalıştığım yapımcılar hep bana
bırakıyor. Kaldırılan dizim olmadı. Türk ailesini iyi
tanımak lazım.
TELEVİZYON SEYİRCİSİ GÜLMEYİ
FAZLA SEVMEZ
FS: Türkiye seyircisi ne tür şeyleri izlemeyi sever? Ağlamayı mı, gülmeyi mi tercih ederi?
VASIF KÜÇÜKORUÇ: En kaliteli seyirci tiyatro seyircisidir. Bir alt noktası sinemaya giden seyircidir. Onun altı da televizyon seyircisidir. Sinemada
Türk seyircisi için komedi daha önce gelir.
Televizyon ücretsiz olduğu için ne versen seyreder. Televizyon seyircisi gülmeyi o kadar sevmez.
Yemek tarifi gibidir, ‘kulak memesi kıvamında
aşk, biraz heyecan, hafif de intikam’ böyle birkaç
şeyi karıştırdığınızda seyirci izler. Dizi saatine
göre işlerini, randevularını ayarlayanlar var.
FS: Sizce biz neden Avrupa’ya, Amerika’ya dizi
satamıyoruz?
VASIF KÜÇÜKORUÇ: Amerikan filmlerinin iş
yapması emperyalizmin bir sonucudur. Biz emperyalist bir ülke olmadığımız için, diğer ülkelere
hükmedemediğimiz için, bizim eserlerimiz orada
satılmıyor. Örneğin Polonya filmleri de satmaz,
çünkü Polonya emperyalist bir ülke d q'