Film Studio Dijital Dergi Ağustos 2014 | Page 111

ASIFKÜÇÜKORUÇ FS: Senaristlik mesleğini seçmenizin özel bir nedeni var mı? VASIF KÜÇÜKORUÇ: Her türlü işi yaptım. Darbe olmuştu; iş bulmam, ekmek yemem lazım; tanıdığım herkes ya yurtdışında, ya da içeride. İstiklal’de dolaşırken baktım, bir lokantada “eleman aranıyor” yazıyor. Patron Anadolu’dan gelmiş bir adam.“Bak İngilizce biliyorum, turistler var, yardımcı olurum” dedim. Patron: “Sen benden daha kültürlüsün, almam ben seni” dedi. Bu nedenle aç kaldım. Garsonluk, dokumacılık yaptım. Sonra bankacı oldum, Osmanlı Bankası’na girdim, orada da yükseliyordum. Yönetmen Turgut Yasalar geldi, bana: “Sen bankacılık yapacağına bir şeyler yazsana, iyi para var” dedi. Darüşşafaka’da öğrenciyken hikayeler filan yazardım, onlarla Sait Faik Hikaye Ödülü kazanmıştım. LEVENT KIRCA’DAN GİZLİ 20 YIL YAZDIM Olacak O Kadar’da 20-25 sene filan yazdım. Levent Kırca’nın aşırı bir hassasiyeti vardı, başka hiçbir yere bir şey yazmamızı istemezdi. İyi para veriyordu ama yine de yetmiyordu. Ben evli ve 3 çocuk babasıydım. Takma isimle başka yerlere yazıyordum. Mesela, Zeki-Metince’yi yazıyordum. Zeki benim göbek adım, o yüzden Zeki Keskin takma adıyla yazıyordum. Sonra Zeki Keskin adı meşhur oldu. Vasıf Küçükoruç deyince kimse tanımıyor, Zeki