Ermenistan Rehberi
Haş Hem Tanıdık, Hem Yabancı
Burak ONARAN, Akademisyen
Turist ziyaret ettiği ecnebi memleketleri kendi
kültürüyle kıyaslamasıyla maruftur. Gördüklerini,
duyduklarını, okuduklarını ve tattıklarını iki temel
başlık altında tasnif eder: “Tıpkı bizdeki gibi”
olanlar ve “aaa ne kadar farklı (acayip)” olanlar.
Bu kategorilerin içinin nasıl doldurulacağına dair
zihinsel antrenmanlar seyahat öncesi hazırlıkla-
rın bir parçasıdır. Zihinde hazır bulunan kültürel
klişelerle, meşhur imajlarla bezeli zemin seya-
hat yaklaştıkça edinilen yeni bilgilerle genellikle
tahkim, nadiren de revize edilir. İstisnalar hariç
turizmcilerin esas amacı uslu turistlerin göre-
ceklerini, yiyeceklerini beklentilerine göre düzen-
lemek ve sunmak; böylece kanaatlerini sarsma-
dan seyahatlerini huzur içinde tamamlamalarına
yardımcı olmaktır.
Bu yüzden hemen her memlekette “turistik”
bölge denilen yerler biraz kostümlü balo mahal-
li, küçük fantezi dünyalarıdır. Fesli garsonları,
“geleneksel” nargile kafeleri, kebaptan ibaret
mönüleriyle Sultan Ahmed Meydanı civarındaki
işletmeler gibi turistik dekorları kısa sürede deşif-
re etmek pek çok turist için kolay değildir. Hatta
denilebilir ki, turist bizzat bu “otantik” dekorları
ve lezzetleri arar.
82
Ermenistan Türkiye’den gelen ziyaretçileri pek çok
açıdan en hazırlıksız yakalayan, uslu turistler olarak
geri dönmelerinin epey zor olduğu bir yer. Bir defa
politik nedenlerle Türkiye’den hemen hiç görülme-
yen bir ülke burası. Dahası Doğu ve Batı Ermenistan
kültürlerinin arasındaki farkı ihmal edilebilir sanmaya
meyilliyiz. Mutfak bu açıdan epey öğretici bir alan.
Haş çorbası ise Ermenistan kültürüne dair Türkiye-
li konuk üzerinde münhasıran ayıltıcı bir etkisi olan,
şahane bir örnek. Sakın ola buraya kadar paça ye-
meğe geldik demeyiniz. Bir yandan harika bir paça
çorbası içme, diğer yandan Türkiye’ye ve Anadolu
Ermeni kültürüne hem çok uzak hem de fazla yakın
olduğunuzu damağınızla idrak etme şansını kaçır-
mamanızı tavsiye ederim.
Haş hem çok tanıdık, hem oldukça yabancı bir ye-
mek… Nihayetinde söz konusu olan paça çorbası;
fakat bildiğimiz paça çorbalardan miktar, tat, kıvam
ve yeme usulü açısından epey farklı. Birinci tayin
edici fark çorbanın ana malzemesinden geliyor.
Çorba kuzu/koyun değil, dana/inek paçasından ya-
pılıyor. Bu nedenle aşina olduğumuz paçaya göre
çok daha büyük parçalar, daha fazla kıkırdak doku
ve dolayısıyla kolajen içeriyor. Tüm bunlar çorbanın
daha kıvamlı ve yağlı olmasını sağlıyor.