ERMENISTAN REHBERI E-KITAP ERMENİSTAN REHBERİ | Page 29

Ermenistan Rehberi Mehmet Yaşin: Ben daha önce Hrant Dink Vakfı’nın (HDV) daveti üzerime gelmiştim Ermenistan’a. Eri- van’ın yani Yerevan’ın mutfağı ile Türkiye’nin tanış- masını istedim açıkçası. Atlas Jet, Aziz Tour ve HDV destek oluruz deyince biz de bu kez kameralar ile geldik. Geçen gelişimde kırsal kesimi de ziyaret et- tim ama bu kez iklim koşuları ve acaba orada yeterli lokanta bulur muyuz korkusu ile Yerevan’a konsant- re olduk. Buradaki arkadaşların desteği ile ilginç ve güzel bir program çektiğimizi düşünüyorum. Teoman Hünal: Ben Ermenistan’a yıllardır yani çok uzun zamandır gelmek istiyordum. Yemek için değil tarih ve coğrafya için, özellikle Ağrı’yı, bu taraftan görmeyi çok istiyordum. Manastırları ve kiliseleri de tabii. Mehmet, HDV ile gelince kızdım aslında ona, bana neden haber vermedin dedim. Döndüğünden bu yana yani yaklaşık 2 haftadır başının etini yedim, birlikte gidelim dedim ve Mehmet’in anlattığı şekilde organize olup, gelmeyi başardık. Mehmet Yaşin, geçen seferki ziyaretinizden dönünce kaleme aldığınız makalede Ermenistan ve İstanbul Ermeni mutfağının benzememesine dikkat çekmişti- niz. Siz Ermenistan mutfağını nereye koyuyorsunuz bu durumda? M.Y: Bunu her zaman söylüyorum, bizim bildiğimiz İstanbul Ermeni mutfağına hiç benzemiyor. Burası kırsaldan malzeme alan, büyük bölümü hayvansal ve ağırlıklı olarak süt ve süt ürünleri kullanan bir mutfak. Bir anlamda burası Doğu Anadolu mutfağının etkisinde. Burada gittiğimiz bir restoranın sa- hibinin babası Erzurumluydu. Aile o mutfağını birlikte Ermenistan’a getirmiş. Aynı şeklide Van, Iğdır, Sivas ve daha birçok yerden gelenler ye- meklerini de birlikte getirmişler ve tabii zaman içinde yorumlanmış ve çok lezzetli bir mutfak olmuş, aynı zamanda bize çok yabancı olmayan bir mutfak. Oysa sizin gözleriniz topik, dalak dolması mı ara- dı? TH: Evet, aynen öyle oldu. (Gülüyor) Bu Alman- ya’da bir Türk lokantasına gidip kuru fasulye bulamamak kadar tuhaf. İlginçti gerçekten ama yediğimiz yemekler çok iyiydi. Şaraplar çok iyiy- di. Beklediğimden de iyiydi. Tabii bize iyilerini veriyorlar onu da söylemek lazım... Konyaklar zaten muhteşem. Ben henüz Ermenistan’a gel- meden bana bir içki firması aracılığı ile numu- neleri yollanmıştı, Sovyetler yıkılır yıkılmaz oldu bu dediğim. Politbüro üyeleri için saklanmış 60- 70 yıllık konyaklardı bahsettiklerim. Ama basit konyaklar da lezzetli. Her zaman yıllanmışlar en iyisi olur diye bir kaide yok. Viski için de diyo- rum bunu, bazen fıçının içinde çok kalması da zarar verebiliyor. O yüzden 10 yıllık Akhtamar çok güzel bir konyak... 20 yıllık da denedik, ama 10 yıllık da iyi, kötü değil, tüm konyakların içimi çok zevkli. 29