ERMENISTAN REHBERI E-KITAP ERMENİSTAN REHBERİ | Page 114

Ermenistan Rehberi Yerevan’da Kaybolun Yetvart Danzikyan, Gazeteci - Yazar Ermenistan’a geldiğinde hem kendi toprağında nasıl bir sıkışmışlık içinde yaşadığını anlar insan, hem de anadili ile birlikte yaşamanın ne kadar doyumsuz ve insanı sağaltan, onu iyi eden bir his olduğunu. Düz şehirleri severim. Yerevan gibi, Diyarbakır Su- riçi gibi, Avrupa’nın bazı belli başlı kentleri gibi. Belki İstanbul’dan artık biraz yorulduğumdan olsa gerek. Yokuşlar, merdivenler, inişler, çıkışlar, evet bir kente hareketlilik ve manzara katıyor ama göz alabildiğince, ayak gidebildiğince yürüme hissine ket vuruyor ve zaman zaman da hatta çoğu za- man da yorucu olabiliyor. Elbette Boğaz kenarın- da bir semtte yokuş çıkarak ulaşacağınız manzara doyumsuzdur ama hayat da böyle geçmiyor. Yerevan düz bir kent. Ve bir çember içinde. Do- layısıyla saatler boyu yürümek, kenti keşfetmek ve isteseniz bile kaybolmamak gayet mümkün. Ki kaybolsanız bile bulunduğunuz yer genellikle olmak istediğiniz yerin bir sokak arkası olabilir. Ve iyi bir yürüyüşçü için çok elverişli imkanlar su- nuyor. Sadece bir gününüzü ayırarak Yerevan’ın tarihi ve mimari dokusu hakkında çok şey öğre- nebilirsiniz. Başlangıç noktası için önerim Made- nataran’ın önü. 114 Oradan kendinize bir hat belirleyip, zikzaklar çizerek, önünüze gelen sokağa dalarak, başta belirlediğiniz hattın tamamen dışına çıkarak (hava da güzelse tabii) nefis bir yürüyüş yapmanız mümkündür. Yerevan özellikle mimari ve tarihi açıdan birçok özel- likler barındıran bir kent. Sovyet ve Ermeni mimarisi- nin en güzel örneklerine her köşe başında rastlaya- bilirsiniz. Ve hem Sovyet Dönemi’nin hem de Ermeni halkının kültür ve sanata verdiği önem sayesinde her köşe başında bir müzisyene, bir mimara, bir edebiyatçıya adanmış bir konservatuar, okul ya da kültür merkezi görebilirsiniz. Gecenin bir vakti Kaskad’da dolanırken bir açıkhava festivaline denk gelip Ermeni dansları- nı, Ermeni ezgilerini dinleyebilirsiniz, Ve eğer Türki- ye’den geliyorsanız, etnik kimliğiniz ne olursa olsun farketmez, bu ezgiler, bu danslar size hayli tanıdık gelecektir. Bütün bunları sindire sindire öğrenmek ise bir günden fazlasını gerektiriyor elbette.