EMLAK-KONUT-İNŞAAT Bizim Sakarya Sektörel Ek online dergi | Page 3

3 - KONUT - EMLAK - İNŞAAT Bizim Sakarya Gazetesi ailesi olarak yerel ve genel ekonomi- mizin lokomotiflerinden belli başlı sektörlere dair çıkarmayı plan- ladığımız sektörel eklerin ilki ile huzurlarınızdayız. Bu lokomotiflerin en önde gele- ni inşaat, konut ve emlak olunca, ilk sayımızın da bu sektöre ilişkin olması kaçınılmazdı. Ana konu olarak da, ilimizde yeni yeni gündeme gelen Kent- sel Dönüşümün belirlenmesi bir tesadüf değil elbet. Çünkü, kentsel dönüşüm doğ- ru uygulanması kaydıyla ilimizin ihtiyacı ve olmazsa olmazımız… Kentsel dönüşüm, şehrin bir bölümünün sağlıklı bir proje kap- samında ve sistematik bir şekilde dönüştürülmesi ve yeniden yapı- landırılmasıdır. Kentsel dönüşüm, can güven- liği açısından olası depremlere karşı mevcut binaların ve o binaların kondurulduğu zeminin durumunu, yerleşim alanlarının görünümü, çarpık kentleşmenin yarattığı görüntü kirliliği, ulaşım, trafik, sosyal alan yetersizliği gibi temel değerler göz önüne alına- rak gerçekleştirilmesi gereken kamusal bir çalışmadır. Deprem tehlikesi var mı? Var… Bir bölümü, müthiş bir fay hattı üzerinde kurulmuş, yine büyük bir bölümü zemin olumsuzlukları sebebiyle tehlike arz eden bir şehirde yaşamaya çalışıyoruz. Çarpık kentleşme açısından bakıldığında, on yıllar sonrası gözetilmeden günü birlik imar mevzuatlarıyla birbirine geçmiş, yolu ve ulaşımı neredeyse yok olan, trafiği aksayan, sosyal ya- şam alanları daralmış bir şehrin sakinleriyiz. Bir de özellikle deprem sonrası aldığımız kontrolsüz göç, zaman- la şehrin çevresinin gecekondu bölgeleriyle adeta sarılması gibi geleceğimizi tehdit eden önemli SEKTÖREL EK şandığı ülkede, vatandaş kork- madan gökdelenlerde yaşayabili- yorsa, biz de neden olmasın? MERHABA… bir sorunumuz da var. O halde, yaşadığı depremi de kentleşme ve şehirleşme anla- mında fırsata çevirememiş bu ilin Kentsel Dönüşüme dört elle sarılması gerekmez mi? Sarılmışız belki ama pek çok yerel yönetim bu fırsatı görmez- den gelmiş, görmezden gelme- yenlerin de yaptıklarının kentsel dönüşümle ilgisi maalesef tartış- malıdır. Yani Kentsel Dönüşüm ya- pıyoruz diyenlerin yaptıklarının kentsel dönüşüm mantığı ile pek uyuşmadığını söylemek istiyo- rum. Kentsel Dönüşüm, kimisi için boş bulduğu alanlara bina dik- mek kimisi için de Romanların artık rant değeri gittikçe artan arazilerine konmak arzusu dışın- da bir manası yok ne yazık ki. Kentsel Dönüşümü, son depremin belki yıkamadığı ama oldukça sarstığı ve belki ilk orta ölçekli depremle birlikte yıkılması muhtemel konutların ağırlıkta olduğu mahallelere uygulamak hiçbir yerel yöneticinin aklına gelmemiş mesela… Yine, bırakın kentin dokusunu bozan, ekonomik ömrünü çoktan doldurmuş binaları, raporlara ağır ve orta hasarlı olarak geçmiş, barınmak şöyle dursun önünden geçmenin bile tehlike arz ettiği binalarla ilgili bir dönüşüm strate- jisi de uygulanmamış. Haklarını yemelim, bir kısmı arzu etmiş belki ama vatandaş ile karşı karşıya gelmekten kaynak- lanan siyasi riske girmek isteme- diği için olsa gerek, sadece hayal etmekle kalmış. Doğrudur, Kentsel Dönüşü- Kurucusu ADNAN YÜKSEL QQQ Erol AFŞAR mü uygulayan neredeyse bütün illerde vatandaş ile karşı karşıya gelinmiş ama işini bilen yöneti- ciler kentsel dönüşümün, kent- sel gelişme, sosyal, toplumsal, ekonomik ve mekansal faydala- rını ön plana çıkararak vatandaşı ikna etmişler. Her halükarda bize yakışan da, bir an önce afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu alan- lar ile göz kaynaklı gecekondu yapılaşmaların olduğu yerleşim alanlarında, fen ve teknolojiye, sanat kurallarına ve standartları- na uygun, sağlıklı ve güvenli ya- şama çevrelerini oluşturmak için Kentsel Dönüşümü tercih etmek ve uygulamaktır. QQQ Kentleşme anlamında ise önemli bir sonumuz var; Fay hattı üzerinde ve sıkıntılı bir zeminde- yiz. Dolayısıyla dikey değil de yatay yapılaşmayı tercih etme- memiz gerekiyor. Ancak işin uzmanları diye- bileceğimiz inşaat firmaları ve kalifiye elemanları ile oluşturduk- ları oda ve birlik yöneticileri bu tercihin doğru olmadığı yönünde fikir beyan ediyorlar. Yatay yapılaşmanın ekonomik faturasının oldukça kabarık olma- sı haklı bir gerekçe bence… Ama en önemlisi de ‘suya bile inşaat yapılır, yeter ki doğru ya- pılsın, doğru denetlensin’ tezleri ki bu konuda oldukça sıkıntılı ülkelerden verdikleri örnekler bizi de ikna ediyor. Öyle ya Japonya gibi hemen her gün şiddetli depremlerin ya- İmtiyaz Sahibi AYDIN YÜKSEL Bu arada bir ayrıntıyı da göz- den kaçırmayalım; Her şey bina değildir. Mutlu şehirler oluşturmak için binalara yüklenen detayların değil, fonksiyonların tercihinde doğru kararlar almamız da gere- kiyor. Ne kadar yeşil ve sosyal alan bıraktığımız da önemli… Nezih bir ortam oluşturmamız biraz da rekreasyon alanlarına ayırdığımız payı önemli kılıyor. Bunun yolu da kim ne derse desin, o kadar da dikey değil ama hiç değilse 5/6 kat civarında inşaat izni verilmesini zorunlu kılıyor. Olamaz mı? Yanlış mı? O zaman, inşaat firmalarının sık sık gündeme getirdikleri bir çarpıklığı aktaralım; Özel konut alanlarına 3 kat izin verilirken, devlet bağlantılı toplu konut alanlarına 5 kat izin veril- mesi büyük bir adaletsizliktir! Öyle diyorlar ve haklılar da… QQQ Bizim Sakary a Gazetesi sektö- rel ek emekçileri olarak, bundan sonraki sayılarımızda yine şehir ve ülke ekonomimizin lokomotif sektörlerine yer vermeye devam edeceğiz. Bundan sonraki konumuz da muhtemelen otomotiv, ulaştırma ve lojistik sektörü olacaktır. Bu sayıda emeği geçen PA- ŞALAR GROUP Gayrımenkül Danışmanlık Şirketine teşekkür ediyoruz. Yine, yeni bir sayı ile tekrar buluşmak umuduyla… S. Yazı İşleri M. ŞEYDA ŞİMŞEK Grafik Tasarım İRFAN SAVUN Bizim Sakarya Yayıncılık Turizm ve Gazetecilik Mat. Teks. San. Ltd. Şti. e-posta: [email protected] - www.bizimsakarya.com.tr - iletişim: 0.264 277 15 00 Basım yeri: Turkuvaz Haberleşme Yayıncılık A.Ş. Akpınar Mh. Hasan Basri Cd. No:434885 Sancaktepe-İstanbul