Haber « ed
Maastricht
Kriterleri neler?
• Birlik içinde en düşük enflasyona sahip
(yani en iyi performansı gösteren) üç ülkenin yıllık enflasyon oranları ortalaması ile ilgili üye ülke enflasyon oranı arasındaki fark 1.5 puanı geçmemeli.
• Üye ülkenin devlet borçlarının GSYH’sine oranı, yüzde 60’ı aşmamalı.
• Üye ülkenin bütçe açığının GSYH’sine
oranı, yüzde 3’ten fazla olmamalı.
• Herhangi bir üye ülkede uygulanan
uzun vadeli faiz oranları, 12 aylık dönem
itibariyle fiyat istikrarı alanında en iyi performans gösteren 3 ülkenin faiz oranını
2 puandan fazla aşmamalı.
• Son 2 yıl itibariyle üye ülke parası diğer
üye ülke parası karşısında devalüe edilmemeli.
kası’nın bağımsızlığı kapsamında öngörülen meclis üyelerinin 3 yıl olan görev sürelerinin 5 yıla çıkarılması
konusunda da sorun olmadığını açıklayan Şimşek’e göre,
faiz kararı veren komite
üyelerinin, yani Para Kredi Koordinosyun Kurulu
üyelerinin görev sürelerinin 5 yıl olması nedeniyle bu noktada zorluk yaşanmayacak.
Ekonomik ve
Parasal Politika
Faslı’na ilişkin
gelişmeler,
beklentiler
• 17’nci fasla ilişkin müktesebat, temel olarak; Üye devletlerin merkez bankalarının bağımsızlığı, kamu sektörünün mer-
AB süreci canlandı
İlgili faslın açılma aşamasında görüşlerini
dile getiren Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in şu sözleri, biraz da bundan sonraki Türkiye-AB ilişkilerine ışık
tutuyor:
“AB’ye üye olmak yetmiyor, aynı zamanda
Avro’nun para birimi olarak kabul edilmesi gerekiyor. Daha önce Fransa bu faslı veto etmişti. Şimdi bu faslın açılması çok
güçlü bir mesaj içeriyor. Çünkü bu faslın açılması, Türkiye’nin makrofinansal
istikrar anlamında gerekli yeter koşulları yerine getirdiğini anlatıyor. Bu fasıl aslında; her şeyiyle çalışan bir piyasa ekonomisi, onun ötesinde uygulamaları, politika çerçevesi ve kurumsal altyapısı,
kalitesi itibarıyla AB'ye en yakın olduğumuz fasıllardan bir
tanesi. Dolayısıyla
Merkez Bankası’na ilişkin tartışmaların artık son
bulması lazım.
Merkez Bankası’nın temel görevi fiyat istikrarıdır.
Fiyat istikrarı
Türkiye için olmazsa olmazdır. Çünkü fiyat istikrarı olunca Türkiye büyüme potansiyelini artırabilir. Onun sayesinde
Türkiye kalıcı refah artışı sağlayabilir. Fiyat istikrarına ilaveten en yaygın şekilde
makrofinansal istikrar var. Bunun içinde
büyüme de var, cari açık kaygısı vs. bütün konular var. Dolayısıyla bizdeki uygulama da kurumsal altyapı da aslında çok
farklı değil. AB süreci şu anda canlanmıştır.”
Bardağın dolu tarafı!
Ekonomik ve Parasal Politika Faslı’nın
müzakereye açılmasının müzakere sürecine ivme kazandırması ve Türkiye’nin
ekonomi alanında elini güçlendirmesi
bekleniyor. Ayrıca, Türkiye için ekonomik
ve mali istikrarın sürdürülebilmesinin bu
sayede mümkün olabileceği ve bunun büyüme ve refahın artmasına hizmet edeceğini umanlar çok fazla…
Bu noktada, Türkiye-AB ticari ilişkilerini gözden geçirmek gerekiyor. Türkiye’nin dış ticaretinde AB’nin payı 2014
itibarıyla yüzde 40’tan fazla. Aynı zamanda AB, Türkiye’nin en büyük doğrudan yabancı yatırım kaynağı. 2014’te
AB’nin Türkiye’deki doğrudan yabancı yatırımlar içindeki payı, yüzde 56.
Faslın açılmasıyla bu ilişkilerin daha da
güçleneceği ve uluslararası piyasalarda
Türkiye’nin risk priminin azalacağı
konusundaki beklentileri de hatırlamakta yarar var.
kez bankaları tarafından doğrudan finansmanının yasaklanması ve kamu kesiminin finansal kurumlara imtiyazlı erişiminin önlenmesi konularını kapsıyor.
• 17’inci fasıl, geçmişte eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin “üyelikle doğrudan ilişkili olduğu” gerekçesiyle Fransa tarafından müzakereye açılması engellenen beş fasıldan biri idi.
• Türkiye açısından Ekonomik ve Parasal
Politika Faslı’nın müzakereye açılması, öncelikle müzakere sürecinin canlandırılması
ve sürece ivme kazandırılması açısından
önemli bir adım.
• AB’nin ekonomik ve mali kurallarına
uyum hedefi, ekonomik ve mali istikrarın sağlanması ve sürdürülebilir hale
gelmesini sağlayacak.
• Ekonomik ve Parasal Politika kapsamında üye devletlerin ekonomi politikalarında
eşgüdüm sağlamaları ve İstikrar ve Büyüme Paktı’nın mali gözetim kurallarına
tabi olmaları bekleniyor.
• Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan
ilerleme raporlarında Türkiye’nin Ekonomik ve Parasal Politika alanında kısmen
hazırlıklı olduğu belirtilerek Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ilkesi ve kamu sektörünün finansal kuruluşlara imtiyazlı
erişiminin engellenmesi ilkesine ilişkin birtakım uyumsuzluklar üzerinde duruluyor.
| ekonomik denge | 53