ed »Dünyaya Açılanlar
yüzde 2,5, ikinci çeyreğinde ise yüzde
3,8’lik bir büyüme performansı sergiledi. 2016-18 dönemini kapsayan Orta Vadeli Plan’a göre Türkiye ekonomisinin
2015 yılı sonunda yüzde 3; 2016 yılı genelinde ise yüzde 4 büyümesi öngörülüyor.
Grup olarak, 2016 yılında Türkiye ekonomisinin ortalama yüzde 3 civarında büyümesini öngörüyoruz. Enflasyon oranının ise yüzde 7,5 civarında olmasını
bekliyoruz. 2016 yılı için yıl sonunda doların 3,03; euronun ise 3,32 civarında yılı
tamamlamasını bekliyoruz.
Türkiye ekonomisi özelinde, büyüme politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Eleştirdiğiniz noktalar nelerdir?
Türkiye’ye özgü ekonomik ve jeopolitik
riskler döviz kuru ve borsa üzerinde
baskı yaratmaya devam ediyor. Tansiyonun düşürülmesine yönelik adımlar atılsa bile, bu risklerin kısa vadede ortadan
kalkmasını beklemek yanıltıcı olabilir.
18 | ekonomik denge |
Ortaklarımızın kendi
alanında dünyanın en
büyüklerinden biri olmasına
ve büyüme hedeflerinin
bizim hedeflerimizle
uyumlu olmasına önem
veriyoruz. Tek başımıza
yapamayacağımız bir iş ise,
yani teknik ve finansal
anlamda yetersiz
kaldığımızı düşünüyorsak,
ortağımızın o alanda
dünyanın büyük ve önemli
oyuncularından bir tanesi
olmasına önem veriyoruz.”
Öte yandan 2016 yılında da küresel piyasaların seyri, ülkemiz ekonomisini etkilemeye devam edecek. Örneğin FED’in
faiz artırımının piyasaları tetikleyeceğini düşünüyorum. Bu durum, gelişen piyasalardaki bütün iş dünyası, karar vericiler hatta halk için fırsattır. Beklentile-
rimizi, yatırımlarımızı artık öne alacağız.
Çünkü ileride faiz daha pahalı olacak. Yatırımcıların beklentilerinin olduğu bir
meta varsa, bir an önce hayata geçirelim
telaşında olacağı kanaatindeyim.
Dünya ekonomisinin geldiği noktada,
rekabet ve başarıya ilişkin unsurlar
değişti mi? Bunlara nasıl ayak uydurulması gerekiyor?
Ülkemiz ekonomisinin dünyanın ilk 10
ekonomisi arasında yer alması ve şirketlerimizin dünyanın sayılı şirketleri arasına girebilmesi için fark yaratan işlere imza
atmamız lazım. Bunun içinde inovasyona dayalı teknolojik gelişmeleri en önemli itici güç olarak kullanmamız gerekiyor.
Ayrıca artık yerel değil, küresel işler
yapmayı hedeflememiz lazım. Bunun
için de artık lokal değil, uluslararası iş
adamlarına ihtiyacımız var. Genç iş girişimcilerimizin ve iş adamlarımızın kendisini geliştirmeleri gerekiyor. Başta İngilizce olmak üzere, mutlaka yabancı dil
öğrenmelerini öneriyorum.