Ekonomik Denge MART-NISAN 2016 | Page 20

ed »Dünyaya Açılanlar yüzde 2,5, ikinci çeyreğinde ise yüzde 3,8’lik bir büyüme performansı sergiledi. 2016-18 dönemini kapsayan Orta Vadeli Plan’a göre Türkiye ekonomisinin 2015 yılı sonunda yüzde 3; 2016 yılı genelinde ise yüzde 4 büyümesi öngörülüyor. Grup olarak, 2016 yılında Türkiye ekonomisinin ortalama yüzde 3 civarında büyümesini öngörüyoruz. Enflasyon oranının ise yüzde 7,5 civarında olmasını bekliyoruz. 2016 yılı için yıl sonunda doların 3,03; euronun ise 3,32 civarında yılı tamamlamasını bekliyoruz. Türkiye ekonomisi özelinde, büyüme politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Eleştirdiğiniz noktalar nelerdir? Türkiye’ye özgü ekonomik ve jeopolitik riskler döviz kuru ve borsa üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. Tansiyonun düşürülmesine yönelik adımlar atılsa bile, bu risklerin kısa vadede ortadan kalkmasını beklemek yanıltıcı olabilir. 18 | ekonomik denge | Ortaklarımızın kendi alanında dünyanın en büyüklerinden biri olmasına ve büyüme hedeflerinin bizim hedeflerimizle uyumlu olmasına önem veriyoruz. Tek başımıza yapamayacağımız bir iş ise, yani teknik ve finansal anlamda yetersiz kaldığımızı düşünüyorsak, ortağımızın o alanda dünyanın büyük ve önemli oyuncularından bir tanesi olmasına önem veriyoruz.” Öte yandan 2016 yılında da küresel piyasaların seyri, ülkemiz ekonomisini etkilemeye devam edecek. Örneğin FED’in faiz artırımının piyasaları tetikleyeceğini düşünüyorum. Bu durum, gelişen piyasalardaki bütün iş dünyası, karar vericiler hatta halk için fırsattır. Beklentile- rimizi, yatırımlarımızı artık öne alacağız. Çünkü ileride faiz daha pahalı olacak. Yatırımcıların beklentilerinin olduğu bir meta varsa, bir an önce hayata geçirelim telaşında olacağı kanaatindeyim. Dünya ekonomisinin geldiği noktada, rekabet ve başarıya ilişkin unsurlar değişti mi? Bunlara nasıl ayak uydurulması gerekiyor? Ülkemiz ekonomisinin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alması ve şirketlerimizin dünyanın sayılı şirketleri arasına girebilmesi için fark yaratan işlere imza atmamız lazım. Bunun içinde inovasyona dayalı teknolojik gelişmeleri en önemli itici güç olarak kullanmamız gerekiyor. Ayrıca artık yerel değil, küresel işler yapmayı hedeflememiz lazım. Bunun için de artık lokal değil, uluslararası iş adamlarına ihtiyacımız var. Genç iş girişimcilerimizin ve iş adamlarımızın kendisini geliştirmeleri gerekiyor. Başta İngilizce olmak üzere, mutlaka yabancı dil öğrenmelerini öneriyorum.