EKO PRESTİJ "...Prestij Meselesi" EKO PRESTİJ "...Prestij Meselesi" | Page 39

1923‟te kabul etmişti. Bu proje Lozan görüşmeleri esnasında Fransa ve İngiltere’nin büyük muhalefeti ile karşılaşmıştı. Çünkü Amerkılalıra Musul petrollerinin kapılarını daha o günlerden açabilecek bu proje, Amiral Colby M. Chester’ın başkanı olduğu “Osmanlı-Amerikan Kalkınma Şirketi”nin ortaklık yapısında yaşanan bazı sorunlar ve şirketin mali yapısının bozulmasıyla nedeniyle gerçekleşemedi. İşte bu noktada ülke içerisinde milli burjuvaziyi inşaat sektörü ile yaratmayı ve imar çalışmalarını iç kaynaklar ile gerçekleştirerek yabancı hegemonyasını kırmayı hedefleyen yeni Cumhuriyet’in kurucu kadrolarının tam da işine gelen bir durum gerçekleşmiş oldu. 1923’tensonra ilk yıllarında tamamen yabancı müteahhitlerce ve daha sonra, bu müteahhitlik firmalarına taşeronluk yaparak deneyim kazanan Türk müteahhitleri ve müteahhitlik firmalarınca 1.697 kilometre yol inşa edildi Bir Türk girişimcisinin taahhüt ettiği ilk demiryolu inşaatı, 1914 yılında Harbiye Nezareti tarafından inşasına başlanan AnkaraYahşihan hattının tamamlanması projesidir. Şevki Niyazi (Dağdelen)‟in üstlendiği bu işin tamamlanarak hattın işletmeye açılması 17 Nisan 1925‟te gerçekleşmiştir. 1925 yılından 1935 yılına kadar ikisi yabancı sekiz müteahhit ya da müteahhitlik şirketi demiryolları inşaatı işlerini üstlenmişlerdir: Nuri Demirağ, Emin Sazak, Julius Berger Konsorsiyumu, İsveç-Danimarka Grubu, Simeryol Türk İnşaat Şirketi, AtaEmin-AvniAbdurrahman Naci, Aral İnşaat Şirketi ve Haymil Şirketi. 1935‟den sonra ise yabancı şirketler bu alanda iş üstlenmemişler, tüm hatlar Türk şirketleri tarafından yapılmıştır. Cumhuriyet’in sektöre en önemli katkılarından birisi de hiç şüphesiz sektöre huku- ki bir alt yapı sağlaması olmuştur. Bu katkı, 19 Nisan 1925‟te kabul edilen “Hükümet Namına Vukubulacak Müzayede ve Münakasa ve İhalât Kanunu”dur. Ancak eksiklikler 1934 tarihli “Artırma Eksiltme ve İhale Kanunu”nda tamamlanabilecektir. Cumhuriyet tarihinin bu ilk büyük müteahhitleri arasında Erzurumlu Nafiz Bey, Abdurrahim Naci Bey, Nuri Demirağ, Hazık Ziyal Bey, Emin Sazak, Behiç Hayri Bey, Haydar Bey, Cemil Bey, Sadık Diri, Ferruh Atay ve Halit Köprücü gibi isimler sayılabilir ve bunların neredeyse tamamı mühendistir. Bununla birlikte büyük müteahhitliğin gelişimi bütün desteklere rağmen kolay olmamış, ilk büyük müteahhitlerden Erzurumlu Nafiz Bey, Emin Sazak, Halit Köprücü ve Hazık Ziyal son derece güç koşullar altında müteahhitliği bırakmak zorunda kalmışlardır. Bu ilk büyük müteahhitlerin hemen hepsi, emek yoğun bir sektör olan büyük inşaatların yapım sürecini başarıyla organize etmişlerdir. Bu yıllarda bir başka önemli özellik ise, idare ve müteahhit ilişkilerinde yaşanan önemli bir güven sorununun ortaya çıkmamış olmasıdır. 1930’ların sonuna ge lindiğinde, büyük Türk müteahhitleri ve müteahhitlik şirketleri her çeşit inşaat projesini gerçekleştirmeye girişebilecek kadar birikim ve deneyim kazanmışlardır. Sektörün nitelikli iş gücü ihtiyacını Cumhuriyet’in ilk yıllarında Robert Kolej, Mühendis Mekteb-i Alisi (1928’de ismi Yüksek Mühendis Mektebi olarak değişmiştir) ve Kondüktör Mekteb-i Alisi (Bu kurumun ismi ise 1922 yılında Nafıa Fen Mekteb-i Alisi olarak değiştirilmiştir) Bu kurumların sağladığı teknik elemanların yetersiz oluşuna ise yabancı personel istihdamı ile çözüm bulunmaya çalışılmıştı. Örnek olarak 1929 yılında kurulan Sular Umum Müdürlüğü‟nün ilk Umum Müdürü Von Tubergen’di. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki bazı müteahhitlik firmalarından söz etmek gerekirse, zikredeceğimiz ilk firma Türk İnşaat Evi’dir. Ulusal mimari akımının temsilcilerinden biri olan Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından 1924’den önce kurulan şirket döneme göre hızlı sayılabilecek büyümenin ardından iflas etmiştir. Türk İnşaat Evi‟nin dışında 1925-1926 yılları arasında faaliyet gösteren müteahhit ve müteahhitlik firmalarından yirmi sekizi İstanbul’da yerleşikti. Ankara’da ise 1927 yılında faaliyet göstermekte olan yedi firma vardı. Bu iki şehir dışında sadece Mersin‟de üç müteahhit faaliyet göstermekte idi. Cumhuriyet‟in ilk yılları, özellikle yeni Başkent Ankara‟da hızlı bir konut ve resmi yapı üretimine sahne olmuşsa da, bu makalenin sınırları çerçevesinde konut ve yapı üretimi faaliyeti ihmal edilmiştir. Yine de, Ankara‟nın imarı çalışmaları sırasında “en fazla himaye edilen” bir firma olarak ortaya çıkan Emlakbank Yapı Limited Şirketi‟nin adını muhakkak anmak gerekmektedir. Bu dönemde müteahhitlik şirketlerinin çoğu büyük bir sıkıntı içindeyken, Yapı Limited Şirketi‟nin kuruluşunda devletin desteğine sahip olunacağı beklentisi önemli bir etken olmuş ve ilk yıllarda bu beklenti gerçekleşmemişse de daha sonraki yıllarda önemli destekler sağlanarak şirketin büyümesi sağlanmıştır. Ancak, Ankara‟daki bu inşaat faaliyetinin Haydar Emre gibi bilinen müteahhitlerin işlerini İstanbul‟dan Ankara‟ya taşımaya başlamalarının nedenlerinden biri olduğunu söylemek gerekmektedir. Bir başka ve belki de daha önemli neden olarak da ŞUBAT/MART 2016 39