DOSYA HABER
DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINI İLE TÜRK
EKONOMİSİNİN LOKOMOTİFİ:
„İNŞAAT SEKTÖR܉
Bugün Türk ekonomisi özellikle son 10 yılda istikrarlı biçimde büyümekteyse bu büyümenin lokomotifi ve ana
itici unsuru olan sektör hiç
şüphesiz ki inşaat sektörüdür.
Öyle ki 200’den fazla yan sanayi sektörünü de doğrudan
etkileyen inşaat sektörünün
son yıldaki büyüme oranlarına bakıldığında Türkiye ekonomisinin büyüme ortalamasının üzerinde gerçekleştiğini
görmek, sektörün Türkiye
için ne denli hayatiyet taşıdığı noktasında da açık bir gösterge olmaktadır.
İşte biz de EKO PRESTİJ Dergisi olarak bu sayımızda
Cumhuriyetin ilk yıllarından
başlayarak inşaat sektörünün
gelişimini, bugün geldiği noktayı, küresel ölçekte Türk inşaat sektörü temsilcilerinin
nasıl bir konumda olduklarını
inceleyeceğimiz bir İNŞAAT
SEKTÖRÜ dosyasını siz değerli okuyucularımız için hazırladık…
38
CUMHURİYETİN İLK YILLARI VE
İNŞAAT SEKTÖRÜ…
1
923 yılında kurulan genç Türkiye
Cumhuriyeti, tarih sahnesinden çekilen Osmanlı Devleti’nden aslında
inşaat sektörü namına hemen hemen
hiçbir olumlu miras almamıştır dersek çok da
abartmış olmayız…
Osmanlı Devleti’nin çöküş döneminde
yavaş yavaş ortaya çıkan ancak sayısı bir elin
parmaklarını geçmeyen Türk müteahhitlerin,
bu dönemde daha çok yabancı şirketlerin Osmanlı topraklarında aldıkları işlerde taşeron
olarak iş yaptıklarını görmek mümkün…
Bunun yanı sıra inşaat sektörünün yetişmiş teknik eleman ve sermaye birikimi gerektiren bir sektör oluşu ve Cumhuriyetin kuruluşu öncesinde yaşanan 1. Dünya Savaşı’nda
gerek kalifiye kadroların yok olması gerekse
var olan sermaye birikiminin de savaş ekonomisi koşullarında tüketilmesi, bu önemli sektör adına genç Cumhuriyetin elinde çok kısıtlı bir kaynak olması sonucunu doğurmuştur.
Cumhuriyet, Avrupa’daki okullardan mezun olanlar da dahil olmak üzere 300 kadar
mühendis, 4000 kilometre demiryolu, 18335
ŞUBAT/MART 2016
kilometre karayolu ve 94 köprüyle işe başlamıştı.
Ancak Cumhuriyet’in kurucu kadroları tüm bu zorluklara rağmen bütün imkanları
zorlayarak ülke için stratejik öneme sahip demiryolu inşasına hemen başlamışlar ve bu demiryollarının inşası esnasında ilk büyük müteahhitler ve ilk sermaye birikimleri de ortaya
çıkmıştır.
Zaten Cumhuriyet’in ilk yıllarında demiryolları inşasına bu denli önem verilmesinin
en önemli sebeplerinden bir tanesi de milli
burjuvazinin yani Cumhuriyetin kendi zenginlerinin yaratılması bu yolla sermaye birikiminin de sağlanması gibi stratejik bir tercihe dayanmıştır.
Genç Cumhuriyetin yönetim kadrosu işte
inşaat sektörünün ülke açısından taşıdığı bu
stratejşk önemden ötürü tüm yurtiçi kaynakları seferber etmişler ve demiryolları inşaatlarından başlayarak büyük inşaat müteahhitliğinin gelişmesine destek olmuşlardır.
Cumhuriyet döneminin ilk büyük girişimi, yabancı sermayeye imtiyazlar verilmesi
yoluyla gerçekleştirilmesi hedeflenen Musul
hattındaki Chester Projesiydi ve daha 9 Nisan