Azerbaycan’a ihraç etmekteyiz.
Biz bu ürünümüze çok önem veriyoruz
ve ürünümüz için “Alüminyum ile ahşabın
kusursuz uyumu” sloganını kullanıyoruz.
Öte yandan alüminyum kapı/pencere
sistemleri zaten klasik olarak üretimini yaptığımız bir ürün çeşidimiz.
1000 metrekarelik kapalı imalat tesisimiz 5 dönüm üzerine kurulu olan fabrikamızda gerçekleştiriliyor. Fabrikamızda şu
an 40 kişi istihdam ediliyor.
EKO PRESTİJ: Son yıllarda Türkiye genelinde olduğu gibi Ankara özelinde
de ciddi bir lüks konut ve lüks ofis projesi
patlaması yaşanıyor. Sektörde yaşanan bu
lüks proje artışı ve bu projelere olan talep
size nasıl yansıyor?
SONER KOÇ: Açıkçası firma olarak biz
2016 yılı için çok umutluyuz. Görüşmelerimizin devam ettiği son derece prestijli ve
büyük projeler var. Hali hazırda devam eden
projelerimiz de oldukça iyi ve hacimli pro-
jeler.
2016 için tek korkumuz yeniden bir siyasi istikrarsızlık ortamının yaşanması.
Böylesi bir siyasal kaos ve istikrarsızlık olmadığı müddetçe az önce de söylediğim
gibi biz firma olarak 2016 yılından son derece umutluyuz.
EKO PRESTİJ: Genel olarak ele alacak olursanız sektörünüzün en önemli sıkıntıları neler?
SONER KOÇ: Biz Afrika ağacı olarak
ithal ağaçlar kullanıyoruz. Yine çam olarak
Sibirya çamı kullanmaktayız. Yani imalatımızın tamamı sadece kaliteden taviz vermemek ve müşteri memnuniyetini en üst seviyede sağlamak için bize maliyeti artmasına
rağmen ithal ağaçlardan gerçekleşmekte.
Yerli olarak sadece çam alıyoruz.
Ürünlerimizde 10 yıl garantili Trakya
Cam kullanılıyor. Boya-Aksesuar gibi ürünlerimiz dahi ithal ürünler…
Üretimlerimiz Alman normlarına uygun,
TSE ve ISO belgeli… Bunun yanı sıra gerek
ahşap gerekse alüminyum üretiminde kullandığımız tüm makineler ithal ve son derece ileri teknoloji makineler. Sadece PVC’de
KABAN gibi Türkiye’nin en iyi markalarından birisinin ürünlerini kullanıyoruz yerli ürün olarak
Yukarıda saydığımız tüm bu unsurlar kaliteden taviz vermememiz neticesinde bizim
maliyetimizi arttırmakta.
Bizim ve bizim gibi kalite standartlarını
yukarıda tutarak üretim yapan firmaların en
büyük problemi hali ile üretim maliyetlerindeki yükseklik olmakta.
EKO PRESTİJ: Ahşap özellikle son
yıllarda özellikle de elit projelerde daha yoğunlukla karşımıza çıkmakta. İnsanlar neden ahşaba doğru böyle bir yönelim içerisindeler?
SONER KOÇ: İşin açıkçası Avrupa
1990’larda plastik doğramayı çıkardı ve
bunu bize yerleştirip satarak bizdeki ahşap
kültürünü, kaliteli ahşap üretimini öldürdü.
Ama bugün baktığınızda Avrupa ülkelerinin kendilerinin ahşap kullandığını görüyorsunuz. Düşünün biz buradan Avrupa’ya
ahşap gönderiyoruz…
Avrupa’nın ahşabı tercih etme sebebi ise
görselliğinin yanı sıra insan sağlığına uygun
oluşu.
İnsanlarda hem maliyeti hem de yıpranma korkusu nedeni ile ahşaba karşı bir ön
yargısı vardı. Ancak bizim ürünlerimizi görenler o ön yargılarını siliyorlar kafalarından.
Biz ahşabı reçinesinden, budağından ve
deforme olmuş bölümlerinden tamamen temizliyoruz.
Genel olarak “Neden ahşap” derseniz,
öncelikle ahşabın ömrü çelik, beton, PVC
gibi ürünlere göre çok daha uzundur. Ve günümüz teknolojisi ile bu ürün ömrü daha da
uzamış durumdadır. Bugün gelinen noktada
PVC, çelik ve beton gibi ürünlerin ömrü ahşabın ömrünün yarısına bile ulaşamıyor…
İkinci olarak Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu artık hepimiz in bildiği ve acı
sonuçlarını özellikle 17 Ağustos depreminde binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesi ile yaşadığı bir gerçeklik.
Türkiye ile benzer fay hattına sahip ülkeler artık can ve mal kaybını en aza indirmek için ahşap konut kullanımına geçmişlerdir.
Yine bir başka pek bilinmeyen ama
önemli sebep ahşabın diğer ürünlere nazaran yangınlara karşı çok daha dayanıklı oluşudur. Ahşap olası bir yangında ısı geçirmeme ve kömürleşme özelliklerinden ötürü
alevlere 30-60 dakika arası dayanabilmekte bununla birlikte diğer ürünlerde yaşanan
eğilme ve bükülmeyi yapmamakta böylece
yangının büyümesi engellenmektedir.
ŞUBAT/MART 2016
27