EKO PRESTİJ "...Prestij Meselesi" EKO PRESTİJ "...Prestij Meselesi" | Page 123

yasal düzeni ve kuralları 25 üyeden oluşan bir icra komitesi tarafından konulur. Başkan, icra ve yönetimin başı olup, dışa karşı borsayı temsil eder ve yönetir. Ayrıca borsanın menkul değer listesi, kamu ilişkileri ve üye firmalar gibi departmanları mevcuttur. Bu departmanlar başkana bağlıdır. OSMANLI DÖNEMİNDE BORSA… Ülkemizde borsanın geçmişi ise aslında Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanmaktadır. Ancak burada şöyle ilginç bir tespit yapmakta fayda var. Dünya genelinde borsalar piyasaların isteklerine cevap vermek adına bir “ihtiyaç”tan kaynaklı olarak doğar ve gelişirken, Osmanlı’da borsa yaşanan mali krizler ve özellikle Galata Bankerleri ile girilen borç ilişkileri sonrasında adeta “zorunlu” olarak hayata geçmiştir. Özellikle Kırım Savaşı sonrası ekonomisi bozulan Osmanlı İmparatorluğu 17,18 ve 19. yüzyıllarda art arda gelen mali problemler ile uğraşırken, Avrupalı sermayedarlar için ise Osmanlı artık iştah kabartan bir pazar olmaya başlamıştı. Bu arada Osmanlı devletinin dışarıdan borç almadan önce kendi iç dinamiklerini kullanarak mali sıkıntılarını aşma stratejisini izlemesi ve bu noktada sermaye birikimi olan gayrimüslim tebaasından yararlanması, zamanla bu gayrimüslim tebaanın finans ve kredi konularında uzmanlaşmalarını hatta Avrupalı sermayedarlar ile kurdukları ilişkiler sonrası 1840’lı yıllarda artık büyük sermayedar pozisyonuna gelmelerini sağlamış, ortaya “Galata Bankerleri” kavramı çıkmıştır. Padişahın, şehzadelerin ve önemli devlet adamlarının şahsi servetlerini de yöneten Galata Bankerleri’nin gücü 19. yüzyıl ortasında zirveye çıkarken Galata Bankerleri ilk bankalarını da kurmuşlardır. Galata Bankerleri sağladıkları nüfuz ile İstanbul’daki poliçe piyasasının da tek hakimi konumuna gelmişlerdir. Osmanlı’da Tahvilât Borsası’nın kurulması ve gelişmesi, Galata’da faaliyet gösteren azınlıkların ticarî faaliyetleri sayesinde olmuştur. Osmanlı Devleti’nde Rum, Ermeni ve Yahudi tüccarlar, özellikle İstanbul Galata’da bankerlik yaparak, para işlemlerinin yönünü belirlemişlerdir. Osmanlı Devleti’nde borsanın kurulmasını zorlayan en önemli etmenlerden birisi, Avrupa borsalarının gösterdiği hızlı gelişmedir. Avrupa’da sanayi devrimi sonrasında hızla gelişen ticaret, şirketleşmeyi beraberinde getirmiştir. Peşpeşe kurulan anonim şirketlerin çıkardığı hisse senedi ve tahvillerin, sarraflar aracılığıyla imparatorluğun merkezi ve önemli şehirlerinde dolaşması ve alınıp-satılması bir yana, Kırım Savaşı ile birlikte dış piyasalardan sağlanan borçların tahvillerinin Avrupa’nın önemli piyasalarında kota edilmesi, Osmanlı’da borsanın kurulmasını tetiklemiştir. Osmanlı’da menkul kıymet ticareti niteliği taşıyan işlemler, Tanzimat sonrası başlamıştır. 1854 Kırım Savaşı esnasında yapılan dış borçlanmalara ait olan tahvillerin yaygın şekilde el değiştirmesi, borsa faaliyetlerine zemin hazırlamıştır. Galata bankerleri, 1864 yılında resmi olmayan bir para ve tahvilat borsası işlevi görecek dernek kurmuşlar, Galata’da önce Havyar Han’da daha sonra da Komisyon Han (Konsolid Han)’da faaliyet göstermişlerdir. Yani; Galata Borsası, Rum bankerlerin İstanbul’da “sefurya” adını verdikleri bir esnaf loncası olarak örgütlenmiş ve bu loncaya ait nizamname ile yönetilmeye ve işlevlerini yürütmeye başlamıştır. OSMANLI’DA İLK RESMİ BORSA KURULUYOR… 1866 yılında çıkarılan bir kararname ile Fransız borsa sistemine benzer İstanbul’da ilk resmi borsa “Dersaadet Tahvilât Borsası” adıyla açılmıştır. Bu borsanın kontrolünü sağlamak için Maliye Nezareti’nce Abidin Bey (daha sonra Paşa) adlı bir komiser atanmış ve 20 kişilik bir yönetim komitesi oluşturulmuştur. Ayrıca Komiser Abidin Bey’in yanına borsanın emniyet işlerini yürütmek üzere yeterli miktarda zaptiye neferleri ile küçük rütbeli bir zabitin bulundurulması amacıyla Maliye Nezareti’nden Zaptiye Nezareti’ne bir tezkere yazılmıştır. 1867 yılında çoğu Rum olan borsa abonelerinin oy birliği ile yaptıkları tüzük, borsa işlemleri ve bu işlemleri yapanlarla ilgili birçok esasları belirlemiştir. 1867 yılında çoğu Rum olan borsa abonelerinin oy birliği ile yaptıkları tüzük, borsa işlemleri ve bu işlemleri yapanlarla ilgili birçok esasları belirlemiştir. Galata Borsası, 1874 yılında çıkarılan bir nizamname ile zabt u rabt altına alınmaya başlandı. Özellikle konsolid ve hava oyunları ile birçok insanın kandırılması ve mağdur duruma düşürülmesi, borsa üzerinde hükümet denetiminin kurulmasını zorunlu hale getirmiştir Kasım 1873 tarihli bir vesikada Borsa’nın devlet denetimi altına alınması gereği, “beyâna muhtac olmadığı üzre Devlet-i Aliyye’nin eshâm ve tahvîlâtıyla sa’ir senedât-ı resmînin bey‘ u şirâsı mu‘âmelâtı borsa nâmıyla Galata’da bir mahall-i mahsûsda deverân itmekde oldığı halde işbu borsa her nasılsa şimdiye kadar saltanat-ı seniyyenin taht-ı nüfûz ve nezâretine ve ne de usûl-ı emniye ve mahfûza dâ’iresine alınmayarak bir mesâğ-ı gayr-i mahdûd ile pek ziyâde serbest bırakılmasıyla eshâm ve tahvîlât-ı mezkûrenin kıymet ve ahz u i‘tâlarınca cereyân iden fesedât ve igtişâşât sebebiyle hazîne-i celîle mâlen ve i‘tibâren lâ-yenkati‘ zarar ve sekenelere ve halk dahi hasarlara uğramakda” olduğu şeklinde ifade edilmektedir. Yine belgede, esham ve tahvilatın alım satımının yapıldığı devletlerde borsaların hükümetlerin gözetiminde olduğu hatırlatıldıktan sonra, borsanın denetiminin ve asayişinin hükümete ve ilgili bakanlıklara verilmesi, teftişin ise bir komiser tayin olunmak suretiyle ifa edilmesi vb. gibi hususların yer aldığı bir nizamnamenin hazırlanması amacıyla muteber sarraf, tüccar ve bankerlerden mürekkep genel bir komisyonun olu