Draje Dergi Draje Dergi || İsyankâr Draje | Page 15

KAYBOLACAĞIZ AŞKIM Yazı: Haymatlos Devrim - http://devrimhaymatlos.tumblr.com/ İllüstrasyon: Evrensel Kamil B ir başına dolanmaktan vazgeçip, kendimize, kendimiz dışında insanları yakınımızda tutacak ilk toplu yaşama deneyimiyle beraber, değişen ihtiyaçlar ve durumlar karşısında, başa çıkacak yöntemleri de geliştirdik, daha fazla dayanmak için. Yalnızlık hissiyatı da başkalarıyla yaşama durumu gibi, kendi içlerinde dertleri de ortaya çıkarıyordu. Dertlerle mücadele etmek için de her birey, kendince teknikler geliştirdiler. Denenen yollar, daha başka yollara da imkân sağladığından dolayı, pislik ve ilkel öykümüzde, en güzel ve en iyi yaşama isteğiyle çevriliverdik. Artık herkes kendi yarattığı tanımlar içinde, kendi imparatorluğunu geliştirmek için, denemeye devam ediyor. Kendimizi bir sistem içine sokmaktan hoşlanmadığımızı dile getirirken, kendi varlığımızı devam ettirmek için hep bir sistem ihtiyacı yaşadık. Büyüyen ya da gelişen çevremizle beraber, yöntemlerimizi geliştirdik ve bazen söylenen bir şey ya da yapılan bir eylemden dolayı, geniş çevreler bu durumdan etkilendiler. Bazen mızraklar kullanıldı, bazen de kalemler. Bazen top ateşiyle sağlandı, bazen de geminin bilinmeyen bir limana yaklaşmasıyla. Yatak odasında kaybedilen hayaller ve ziyafetin ortasında zehirlenmeyle beraber oyuna, isimler takılmaya başlandı. Birisi engelleyemediği bencilliğinden ötürü, bir şeyler alınıp bir şeyler verilmek yerine, tüm alıcı değeri kendisinin temsil etmesi gerektiğine inandığından beri elimizdeki kâğıtlar çoğaldı. Hayal ettiğimiz şeyleri orantılamak zorunluluğuna sahiptik artık. Elimizdeki sopalara, elimizdeki kuş tüyü kalemlere ve barbarlığımıza son verip, rakamları keşfetmek, düşünülmeyeni düşünmek, söylenmeyeni söylemek ve istediğimiz, hayal ettiğimiz ne varsa, hem de kimseye sormadan, onları gerçekleştirmek için gerekli olan duyguları uygulamaya gelmiştik. Birilerini yönetmek, yönlendirmek, bunun karşılığında da sizin hesap vermek zorunda olmadığınız bir mecraya sahip olmamanızdan dolayı, istediğimizi yapma hallerine büründük. Güzel mermerleri olan ev ile bezlerin arasında yaşayan insanların kıçları, başka sıcak ısıya sahipti artık. Yenilenler ve yapılan işler, eskiye göre hiç de adil değildi şimdilerde. Sürekli çalışmak ve karnını doyurmak kaygısı taşıyanlar ile çıplak çalışanlarının elinden üzüm yiyenlerin arasındaki mesafe gittikçe uzaklaşıyordu. Gördükleri güzel görüntülerin etkisiyle hayaller kurmaktan vazgeçemeyenler, düşünmek yerine yaşamayı tercih etmeyi çok geçmeden akıllarına getireceklerdi. Hayat bazen, umulmayanı getirecekti bize, içinde olacağımız. Kanlar akacaktı hırsların üzerine ve elbette en güçlü olan değil, en zengin olan isteğine sahip olmaya en yakın olacaktı. Bazen de bolluklarının çokluğu yüzünden öleceklerdi, daha açlar tarafından. Her yaşanılan gün ve yaşayanlar gelip geçtikçe, söylenenler, düşünülenler, yapılanlar artık daha önemsenecek ve herkesin tekrardan aynı sıralarda olması için uğraş verilecekti. Çok samimi görünse de, varlığının devamını sağlamak için uğraşanlar, ufak şeylerle büyük bir kitleyi kontrol altına alabilecekti. Yarın ne yapman gerektiğini başkasının söylediği, ne düşünebileceğin ve nasıl olman gerektiğini başkalarının belirlediği b ir hayat içerisinde, yarınları görmek için fırsatı böyle yakalamış olacaktın. Aklının bir tarafına sıkıştırılan