Draje Dergi Draje Dergi || Edepsiz Draje | Page 26
26
...çoğu zaman birilerini rahatsız etmemeye gayret gösteriyorum
ama bence toplamda o sayfada hiç de düzgün bir insan yok.
Sürekli herşeye laf yetiştiren, birşeylerden sızlanan bir adamın
anlattıklarını okuyorsunuz...
Bakınız sakızı vermeden
nasıl ciddi görünüyor. birazdan
değişimi göreceksiniz.
Draje: Edepsizliğin sınırlarını nasıl belirlersiniz?
Ersin Karabulut: Edepsizlik kendine hakim olamama durumunun tarifi olduğu
için tabii ki olumsuz bir kelime ama niyeyse bende hafiften bir sevimlilik hissi
uyandırıyor. “Muzır” ya da “haylaz”da olduğu gibi. Densizlik bana edepsizlikten daha fena gelmiştir her zaman. O yüzden densiz olarak nitelendirilmek istemem, edepsizi biraz daha tercih ederim sanki. Ya da niye edepsiz’i
tercih ediyorsam? Onu da etmiyorum. Ama günün birinde biri bana edepsiz ya da densiz demek arasında kalırsa, haberi olsun ben densiz denmesini
isterim. Edepsizliğin sınırlarını bilmiyorum bu nasıl soruymuş böyle? Şurdaaan
şuraya kadar edepsizliktir, şurdan şurası da edeplilik. Elimle gösterebilirim
fakat bu röportajı okuyanların ellerimi görebileceği bir teknolojiniz yok sanıyorum.
Draje: Ersin Karabulut edepsiz biri mi?
E.K.: Aha bir röportaj klişesi. “Ersin Karabulut edepsiz biri mi?” diye bir soruyu
Ersin Karabulut’un kendisine sormak. Bence röportaj veren insanlar buna
bayılıyorlar. Kendilerinden, kendilerinin bile ötesinde, hatta kendilerinin dahi
tanımadığı karmaşık bir varlık gibi bahsetmeyi çok seviyorlar. Bir Aykut’a
gidip “Aykut nasıl biridir? bize Aykut’u anlatır mısınız?” dediğinde yüzünde
güller açacaktır. “Ne desem bilmem ki... Aykut kafası karışık bir insan, bazen deli bazen çılgın, bazen hayattan korkan bir insan” diye konuşmayı
ne kadar çok ister. İnsan çok zayıf varlık, hele bir de böyle şehir hayatında
yaşayanlar falan... Ama o da normal, ne yapsın adam, kendini varlayacak.
Her neyse, konudan çıkıyorum biliyorum. Ama ben bunlara nasıl cevap vereyim? Ersin karabulut edepsiz biri mi? Bilmiyorum. Ama evet bazen edepsizim. İnsanlara rahatsızlık verecek derecede edepsizlik yaptığım olmuştur
tabii ki.
Bir de UykuSuz’un
“iyi çocuğuna(!)”
sorduk
Söyleşi ve Fotoğraf: Demet Özge Aykan
E-mail: [email protected] - http://xanthippee.deviantart.com
Draje: Hayranlarınızın sizi “ayy ne masum, ne kadar kibar” diye tanımlamasından şikayetçi misiniz? Çalışmalarınızda göstermek istediğiniz bir “edepsizlik” var mı aslında?
E.K.: Ürün verdiğim platform bir popüler kültür dergisi. Pop bir dergide yazıp
çiziyorsanız her türlü insanın tepkilerine göğüs germeniz ya da bunları umursamamanız gerekiyor. Evet ben yıllardır kendimi tip olarak çiziyorum, kimisi
nefret eder kimisi çok sever, kimisi de arada sırada okur. Bunların bir kısmı
beni, benim anlattığımı düşündüğüm kimliğimin çok dışında görebiliyorlar.
Eskiden bunu çok yadırgar ve anlam veremezdim. Bir süredir bu şaşkınlık
hali nispeten azaldı. Ben herkesin herşeyini anlayabiliyor muyum ki okuyanlar da benim anlattıklarımı tam benim gibi anlasınlar? Bir kere ses tonumu
mimiklerimi görmüyorlar, birkaç tane kare ve onların aralarındaki bazı yazılardan ibaret