disdostumarttum.pdf Jul. 2014 | Page 16

MART 2014 TREND SAĞLIK Sağlıklı dişler için ağız çalkalama suyu da önemli! Ağzımızda çeşitli mikroorganizmalar yaşar. Bunlar dişin sert dokuları üzerinde koloniler oluşturur. Bu mikrop tabakalarına ‘diş plağı biyofilmi’, ‘bakteri plağı’ veya ‘diş plağı’ gibi isimler verilir. Ağızdaki enfeksiyon hastalıklarından bu mikroplar sorumlu tutulur. Ağız hastalıklarından korunmak için bu biyofilm tabakasının olabildiğince ağızdan uzaklaştırılması gerekir. A ğızdaki mikroorganizmalar en sık rastlanan iki hastalıktan sorumludur: Diş çürüğü ve diş eti hastalıkları. Her ikisi de önlenebilir hastalıklar olup, basit hijyen girişimleri ile bu iki hastalığa hiç yakalanmadan mutlu mesut bir hayat sürmek mümkündür. Ağız hijyen uygulamaları kişinin diş hekimi önerileri doğrultusunda her gün yapacağı bakım uygulamalarıdır. Bunun ilk aşaması diş fırçalamadır. Burada amaç, geniş diş yüzeylerini, olabildiğince de dişlerle dişetlerinin birleştiği kuytu alanları fırça yardımıyla kazıyarak çok sıkı bir şekilde yapıştığını bildiğimiz bakteri plağını uzaklaştırmaktır. Diş fırçasını dişetine doğru eğimli konumlandırıp, olabildiğince dişlerin aralarına fırçayı ulaştırmaya çalışmak gerekir. Bu aralar son derece önemlidir. Çünkü dişeti hastalıkları bu iki dişin birleştiği aralık alanlardan başlar. Aynı şekilde ara yüz çürükleri de iki dişin birleştiği ve esasen diş fırçasının ulaşamadığı ara yüzden başlar. Merak edilen sorular… Madem ki fırça bu aralara ulaşamıyor, o zaman buraları nasıl temizlemeliyiz? İşte burada diş ipi devreye girer. Her iki dişin birbiriyle temas noktasından dikkatlice dişetine doğru ilerletilip, dişetinin ulaşılabilen en derin yerine kadar sokulup diş yüzeyleri iple kazınmalıdır. Peki, bu şekilde ağızın her yerinde yeterli mikrobiyolojik temizliği sağlamış oluyor muyuz? Hayır. Çünkü, aslında dişlerin her yüzeyini iyi temizlemiş olsak bile, yüzey olarak ağızın sadece dörtte birlik bir yüzeyini temizlemiş oluyoruz. Ağzımızda daha yemek artığı ve mikroorganizmaların kalabileceği ve üreyebilecekleri birçok yer vardır. Bunların başında dil gelmektedir. Dilin temizlenmesi oldukça önemlidir. Diş fırçasıyla fırçalanmasının yetersiz kalacağı düşünülüyorsa, bu iş için özel üretilmiş dil kazıyıcılar, dil fırçaları oldukça yararlı olacaktır. Dili de iyi temizlediğimizi varsayalım. Tam bir hijyen için bu kadarı yeterli midir? Hayır. İlave olarak kullanacağımız bir ağız çalkalama suyu ağızın her bölgesine, hatta boğaza kadar kolaylıkla ulaşacaktır. Günlük kullanıma uygun bir antiseptik ağız çalkalama suyu özellikle sabah-akşam sürekli kullanımla ağızdaki potansiyel patojen mikroorganizmalara etki ederek ağız sağlığının kalıcı olarak korunmasında faydalı olacaktır. Ağız çalkalama suyu florür içermeli Diş çürüklerine karşı korunmadaki bilinen en önemli yardımcımız florürdür. Uzun süreli ve sürekli yerel uygulanmasıyla dişin yapısına geçerek dişin çürüğe karşı dirençli hale gelmesini sağlar. Yerel uygulama diş macunu ile olduğu kadar ağız çalkalama sularına florürün 16 Dr. Oktay Dülger Diş Dostu Onaylı Klinik Üyesi ilavesiyle de olur. Antiseptik etkili aynı zamanda florür içeren tipte bir ağız çalkalama suyu hem dişeti hastalıklarından korunmada etkindir hem de çürükten korumada faydalıdır. Ağız çalkalama sularını dişlerin arasından geçirecek şekilde dille diş aralarına doğru bastırarak, diş ipinin bile değmediği yerlere ulaştırmak mümkündür. Özellikle dişeti hastalığına yatkın bireylerde ve ağzında geniş alanlı protez, kuron-köprü, implant bulunan kişilerde bu tür bir kullanım diş ipi ve ara yüz fırçaları kadar etkili olmasa da bakteri plağına etki ederek fayda sağlayacaktır. Klinik olarak gözlemlediğimde, kendi hastalarımdan gördüğüm, günde iki kez sabah- akşam dişlerini fırçalayan, haftada en az iki diş ipi yapan ve günde iki kez ağız çalkalama suyu ile 30 saniye ağzını çalkalayan hastalarda uzun dönemde hem diş çürüğü oluşmuyor, hem de dişeti hastalığı görülme oranı sıfıra yaklaşıyor. Yani mükemmel bir korunma sağlanmış oluyor. Hastalar ağız kokularının olmadığını, ağızlarını hep ferah hissettiklerini, dişlerini dilleriyle hep kaygan hissetmelerinin yanı sıra dişetlerini de kanamasız ve sağlam hissettiklerini söylüyorlar. Artık boğaz enfeksiyonlarına bile daha az yakalandıklarını belirtiyorlar. Yaptığım kontrollerde sağlık açısından yapacak fazla bir şey kalmadığı için diş beyazlatma gibi kozmetik girişimlere geçme şansımız oluyor.