Dilhâne Şubat Sayısı dilhane-subat | Page 40

Geçtiğimiz Zaman | Uğur Serdar Atmaca Kıymetli zamanlarda yaşayan bir bahçıvan gibidir bazen insan. Güle kıymet verilir ve toprağa vardır bir hürmet. Elindeki makas da kıymetlidir makasın ucunda düşen kurumuş yaprakta. Dünya aynı dünya toprak aynı gül aynı. Zaman biraz farklı saatlerde uyansada güne, güzellik biraz farklı şekillensede beynimizin kıvrımlarında, aslında aynı toprağa ayak basıyoruz. Neydi dünya döndükçe değişen güçlü hayatların beslendiği billur kaynak. Merkezinden sonsuza uzanan bir helezon gibi sona doğru çizliyor akıbet ve biz insan bu çizginin kıvrımları arasında dönüp duruyoruz. Kıymetli zamanları vardır insanın. Bir günlük dilimlere ayrılmış ömür takviminde gün çoktur lakin bu günün mini mini karelere bölünmüş hali olan an azdır nedense. Onu ilk gördüğün an, sesini ilk duyduğun an, elini ilk tuttuğun an, çocuğunu kucağına ilk aldığın an, ilk araban, ilk bisikletin, ilk uçak biletin... Tekrarı olmayan anlar. Bir kitap vardır hala zaman zaman sayfaları arasında gezinmekten zevk aldığın. Ama onu ilk bitirdiğin ve son cümlesini okuduğun o an tektir. Yad etmek kalır dile her seferinde. Ve yad edilmiş yad edilecek yeni anılar, anlar. Birde yaşanmamış olmasını dilediğin lakin imkansızı istemek gibi bir gaflete kendi elinde olmadan mecburen düştüğün anlar. On satırlık bir toplama işleminin parantez içine alınıp sıfırla çarpılması gibidir bu zamanlar ki bazen eksi bir bile denebilir buna. Onca güzel anı biriktirdiğin heybe, onca satır güzel hikaye, bir gece ansızın düşer yokluk denizinin girdabına. Dilhâne | twitter: @dilhanenet | instagram: @dilhane_net | www.dilhane.net