Bâtıni Fetih – Abdurrahim Sağlam
İnsanın yönü nere ise yolu oraya varır, özü ne ise sözü onu söyler,
niyeti ne ise ameli odur!
Yaklaşık bir asır önce, Anadolu zor bir durumdaydı. Etrafı, içi ve
hatta payitaht dahi düşmanlar tarafından sarılmıştı. Anadolu'nun
illerinden biri olan Maraş’ın sokaklarında, düşman askerlerinin
devriye attığı bir gün, iki mü’mine kardeşimiz sokakta yürümekte
iken bir Fransız askeri onların tesettürlerine ilişerek:
- Burası artık sizin memleketiniz değil! Burada istediğiniz gibi
giyinemezsiniz! Diyerek onların başörtülerini çekiştirme cüreti
gösterdi.
İşte o vakit bir kahraman! ‘’Sütçü İmam’’ ki bilirsiniz
kahramanların azığı, kahramanların rızkı, kahramanların kamçısı,
kahramanlıktır.
Görmüş olduğu hadise karşısında, belinden silahını çekerek bir
kurşun sıkıyor ve o düşman askerinin işini orada bitiriyor. Düşmana
sıkılan bu ilk kurşun Maraş’ta ve Anadolu’nun sair illerinde dalga
dalga yayılarak insanımıza cesaret veriyor ve milli mücadelenin
başlangıcında önemli bir safhayı oluşturuyordu. Bu hadise, yalnızca
bir kurşun sıkılıp bir düşman askerinin öldürülmesinden ibaret bir
mesele değildir. Bu hadise, bizim insanımıza, dinimize, milletimize,
değerlerimize ve kadınımıza yapılan ya da yapılacak herhangi bir
taarruzun, bedelinin ancak ölüm olduğunu tarihe kurşunla
damgalayan bir hadisedir.
96