Dilhâne Şubat 2019 şubat2019 | Page 77

Erem Şentürk ile Söyleşi Hasna Para Hak gözetmeme hastalığı kıyametin fitili gibi. Ne zaman biter o fitil onu Allah bilir ama bitecek bir gün ve patlayacak bu evren. Müslümanların dilinde olan bir laf var, “gayret bizden, netice Allah’tan” deriz. Bu laf söz dilinde kaldı, hâl diline inmedi. Dert burada bana göre. Netice alması gerektiğini, sonuca ulaşması gerektiğini zanneden bir insan, ilkeleri için çıktığı savaşta en çok kendi ilkelerinden vazgeçerek savaşı kaybediyor. Netice hastalığı yüzünden hak yiyoruz, hırslık yapıyoruz, haksızlık yapıyoruz çünkü; “bunu yapmasak olmaz” diye bir tevil var. Olmazsa olmasın. Yapmak zorunda değilsin ki, sadece gayret etmek zorundasın. Bırak olmasın. Çalma o programı, kaça kurduğun Word programında tefsir yazsan ne kârı var. Bill Gates’ ten çaldın işte, hırsızsın. Ülkemizde gündemi kapsayan güzel haberlerin yanı sıra canımızı sıkan, gündemi meşgul eden, kardeşliğimize gölge düşürmek isteyen çeşitli haberlere de rastlıyoruz. İzlenimlerime göre ara sıra meydana gelen böylesi olaylar, pek de şaşırtmıyor bizi. Çünkü aşağı yukarı hep aynı çerçevede sürüp birisi bitince benzer bir başkası gündemi rahatsız ediyor. Sizin bu konudaki izlenimlerinizi de öğrenmek isteriz. İlk soruda verdiğim cevapta olduğu gibi; nereden para kazanıyor o haberi yapan medya? Mesela bir Alman vakfından destek alan medyanın bütün işi, kardeşliğimize saldırmak olur. Bunu mecburen yapar, başka türlü geçinemez. Çünkü müşterisinin istediği hizmet bu, parayı bu işten kazanıyor. Çıkardığı fitne kadar fatura kesiyor o gazeteler, haber siteleri; ne kadar fesat o kadar para. Kamuoyuna iş düşüyor burada, rağbet göstermese devam edemeyecek ama en çok tirajı da onlar alırlar. Bu bize has bir şey değil, insan böyledir. Yalan haber hızlı yayılır. Yalan haber çok satar, yalan haber etkili olur. Kötülüğün, kaplama özelliğinden geliyor bu.