Erem Şentürk ile Söyleşi
Hasna Para
Hak gözetmeme hastalığı kıyametin fitili gibi. Ne zaman biter o fitil onu
Allah bilir ama bitecek bir gün ve patlayacak bu evren. Müslümanların
dilinde olan bir laf var, “gayret bizden, netice Allah’tan” deriz. Bu laf söz
dilinde kaldı, hâl diline inmedi. Dert burada bana göre. Netice alması
gerektiğini, sonuca ulaşması gerektiğini zanneden bir insan, ilkeleri için
çıktığı savaşta en çok kendi ilkelerinden vazgeçerek savaşı kaybediyor.
Netice hastalığı yüzünden hak yiyoruz, hırslık yapıyoruz, haksızlık
yapıyoruz çünkü; “bunu yapmasak olmaz” diye bir tevil var. Olmazsa
olmasın. Yapmak zorunda değilsin ki, sadece gayret etmek zorundasın.
Bırak olmasın. Çalma o programı, kaça kurduğun Word programında
tefsir yazsan ne kârı var. Bill Gates’ ten çaldın işte, hırsızsın.
Ülkemizde gündemi kapsayan güzel haberlerin yanı sıra canımızı sıkan,
gündemi meşgul eden, kardeşliğimize gölge düşürmek isteyen çeşitli
haberlere de rastlıyoruz. İzlenimlerime göre ara sıra meydana gelen
böylesi olaylar, pek de şaşırtmıyor bizi. Çünkü aşağı yukarı hep aynı
çerçevede sürüp birisi bitince benzer bir başkası gündemi rahatsız
ediyor. Sizin bu konudaki izlenimlerinizi de öğrenmek isteriz.
İlk soruda verdiğim cevapta olduğu gibi; nereden para kazanıyor o
haberi yapan medya? Mesela bir Alman vakfından destek alan
medyanın bütün işi, kardeşliğimize saldırmak olur. Bunu mecburen
yapar, başka türlü geçinemez. Çünkü müşterisinin istediği hizmet bu,
parayı bu işten kazanıyor. Çıkardığı fitne kadar fatura kesiyor o gazeteler,
haber siteleri; ne kadar fesat o kadar para. Kamuoyuna iş düşüyor
burada, rağbet göstermese devam edemeyecek ama en çok tirajı da
onlar alırlar. Bu bize has bir şey değil, insan böyledir. Yalan haber hızlı
yayılır. Yalan haber çok satar, yalan haber etkili olur. Kötülüğün, kaplama
özelliğinden geliyor bu.