Dilhâne Şubat 2019 şubat2019 | Page 68

Târikat-ı Âliyye’nin “Prof.” Şeyhi: Mahmud Es’ad Coşan Tâhir Ceyhun Yıldız Mehmed Zâhid Kotku Efendi, Abdülaziz Efendi’nin halifesidir. Gümüşhânevî silsilesinin bir zümrüd-ü ankâsıdır. Mahmud Es’ad Efendi’nin mürşididir. Mürşidinin damadı olmuştur yani… Mahmud Es’ad Coşan Efendi, İstanbul Üniversitesi’ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Klasik Dîni Türkçe Metinler Kürsüsü’nü kazanarak üniversitede lisansüstü eğitime başlamış oldu. Es’ad Coşan Hocaefendi, 1965 yılında XV. Yüzyıl Şairlerinden Hatiboğlu Muhammed ve Eserleri adlı çalışmasıyla “İlâhiyat Doktoru” ünvanını aldı. Es’ad Coşan hocaefendi 1972 yılında Hacı Bektaş Velî ve Makâlât adlı tezi ile doçent ünvanını aldı. Burada şunları söylemek istiyorum: Hacı Bektâş-ı Velî Hazretleri, her ne kadar ehl-i sünnetin dışında bir anlayışın pîri olarak lanse edilse de ehl-i sünnet bir Allah Dostu’dur. Makâlat isimli eserinde okumuştum, tarikatına girmek isteyenlere ilk sorusu: “Ehl-i sünnet misin?” olurmuş. Sonraki yıllarda ehl-i sünnetten koparılmaya çalışılmış lâkin ehl-i sünnet Hacı Bektâş-ı Velî’den kopmamıştır. Bu sözümün kaynağı, delili de Mahmud Esâd Efendi’nin çalışmalarıdır. Hazret, Hacı Bektâş-ı Velî ve Bektâşîlik, Makâlat-ı Hacı Bektâş-ı Velî isminde iki eser kazandırmıştır, ilim ve fikir dünyamıza… Bu eserin şöyle bir yanı vardır. Mâlumunuz Hacı Bektâş-ı Velî’yi bir gürûh benimser, kendilerinin sayar, kendilerine rehber edinir. Ehl-i Sünnet de bu büyük veliye sahip çıkar elbette lâkin kamuca yani genel mânada Hacı Bektâş-ı Velî, yine de o gürûhun imiş gibi bilinir. Ehl-i Sünnet bir âlim, ehl-i sünnet bir profesör, hattâ bir tarikat şeyhi olarak Esâd Efendi, bunu yıkmış, Hacı Bektaş-ı Velî’ye sâhip çıkmış. (teşbihte hata olmasın)