Köprü
Faruk Yıldız
1973’te bitirmişler bu köprüyü. Açıldığı gün öyle kalabalıkmış ki
bütün İstanbul işi gücü bırakıp buraya toplanmış sanki. Heyecan
büyükmüş. Ateşli nutuklar çekilmiş önce. Yetkililer iki kıtayı
birbirine bağlamaktan dem vurmuş. Tebrikler, ıslıklar, alkışlar…
Ortalık adeta bayram yeri… Nihayet kurdeleler kesilince boğazı ilk
kez yürüyerek geçmek isteyen kalabalık doğruca köprüye hücum
etmiş. Fakat daha o günden belliymiş bir şeylerin ters gideceği.
Hevesli adımlar çoğaldıkça köprü bir yaprak gibi sallanmaya, çelik
halatlar gerilip sağa sola yalpalamaya başlamış. Mühendisler
dehşet içinde izlemişler manzarayı. Bakmışlar olacak iş değil,
köprüde yürümek derhal yasak edilmiş.
Ama ne fayda!