Dilhâne Şubat 2019 şubat2019 | Page 55

Himmet Ya Fakih Ahmed Gökhan Kırcılı Onu fethedecek komutanı da Akşemseddin hz. gibi büyük bir zat fethetmişti. 1453 yılında fetih için yola çıkılmıştı. Akşemseddin hz. bir an Fatih’i yalnız bırakmıyordu. Sabretmesini devam etmesini fethin mutlaka gerçekleşeceğini söyleyerek Fatih’i bu fethe hazırlayanda O’dur. Kendisine nasıl dua edelim diye soran Fatih, “Himmet Ya Fakih Ahmed” diyerek dua etmesini tavsiye ettiler. Sultan kendisini gizleyerek mütevazılığını gösteriyordu. Fakih Ahmed’de kendisiydi. Nihayetinde fetih gerçekleştiğinde Akşemseddin Sultan at sırtında şehre girdi. Yanında Fatih ve komutanlar olduğu halde. Herkes Akşemseddin Sultana çiçekler atıyordu. Akşemseddin hz. , Fatih’i göstererek Sultan O’dur diyordu. Fatih ise, “Hayır çiçekleri O’na atınız manevi fatih O’dur” diyerek hem mütevazılığını gösteriyor, hem de işin maneviyatını anlatıyordu. Osmanlı padişahları sultanlığı hep bir mürşide bende olmakla bulmuştu. Fatih hz. de dedeleri gibi asıl sultanlığın ne olduğunu iyi biliyordu. Fetihten sonra Cuma namazı Ayasofya Camii’nde kılındı. Hutbeyi Akşemseddin hz. irad etti. Fatih’e verdiği sözü de gerçekleştirerek Mihmandar-ı Rasullullah (sav)’in kabri şeriflerini buldular. Akşemseddin Sultan manevi işaretle kabri bulup iki dal parçası koydular. Ertesi gün kazılacaktı. Fatih dalların yerini değiştirdiği halde ertesi gün Sultan yine aynı yeri işaret ettiler. Kazı yapıldı ve “Bu Halid Bin Zeyd”in kabridir yazılı mezar taşına ulaştılar. Eyüp Sultan’ın kabri de Akşemseddin Sultan’ın himmetiyle bulunmuş oldu.