Himmet Ya Fakih Ahmed
Gökhan Kırcılı
Onu fethedecek komutanı da Akşemseddin hz. gibi büyük bir zat
fethetmişti. 1453 yılında fetih için yola çıkılmıştı. Akşemseddin hz.
bir an Fatih’i yalnız bırakmıyordu. Sabretmesini devam etmesini
fethin mutlaka gerçekleşeceğini söyleyerek Fatih’i bu fethe
hazırlayanda O’dur. Kendisine nasıl dua edelim diye soran Fatih,
“Himmet Ya Fakih Ahmed” diyerek dua etmesini tavsiye ettiler.
Sultan kendisini gizleyerek mütevazılığını gösteriyordu. Fakih
Ahmed’de kendisiydi.
Nihayetinde fetih gerçekleştiğinde
Akşemseddin Sultan at sırtında şehre girdi. Yanında Fatih ve
komutanlar olduğu halde. Herkes Akşemseddin Sultana çiçekler
atıyordu. Akşemseddin hz. , Fatih’i göstererek Sultan O’dur
diyordu. Fatih ise, “Hayır çiçekleri O’na atınız manevi fatih O’dur”
diyerek hem mütevazılığını gösteriyor, hem de işin maneviyatını
anlatıyordu. Osmanlı padişahları sultanlığı hep bir mürşide bende
olmakla bulmuştu. Fatih hz. de dedeleri gibi asıl sultanlığın ne
olduğunu iyi biliyordu.
Fetihten sonra Cuma namazı Ayasofya Camii’nde kılındı. Hutbeyi
Akşemseddin hz. irad etti. Fatih’e verdiği sözü de gerçekleştirerek
Mihmandar-ı Rasullullah (sav)’in kabri şeriflerini buldular.
Akşemseddin Sultan manevi işaretle kabri bulup iki dal parçası
koydular. Ertesi gün kazılacaktı. Fatih dalların yerini değiştirdiği
halde ertesi gün Sultan yine aynı yeri işaret ettiler. Kazı yapıldı ve
“Bu Halid Bin Zeyd”in kabridir yazılı mezar taşına ulaştılar. Eyüp
Sultan’ın kabri de Akşemseddin Sultan’ın himmetiyle bulunmuş
oldu.