Bozacı ve Nohutçu
Naif Karabatak
Akşam için fırından iki pide
aldım. Düşünceli düşünceli eve
doğru yöneldim. Yine aklımda
bir şeyler tartıyor, bir şeyleri
çıkarıp, bir şeyleri de ekliyor
olmalıydım. Neyse ki mesafe çok
uzun değil, ölçüp biçmeye, tartıp
eklemeye veya çıkarmaya çok
zamanım olmadı. Tam bizim
sokağa
dönüyordum
ki,
“Booozaaaa” sesiyle kendime
geldim.
İyi boza yapmanın püf noktaları
olduğu gibi, iyi boza satmanın da
püf noktaları olmalıydı veya ben
öyle sandım. Akşam akşam bir
bardak boza alıp, üstüne leblebi
ekleyip, tarçın serpiştirerek
içebilirdim. İçerdim de. Hem de
iyi
içerdim.
Yani
ayıptır
söylemesi çok güzel içerdim.
Hele de kış geceleri tadına
doyum olmaz.