Dilhâne Şubat 2019 şubat2019 | Page 41

Gökyüzüne Mi Ahlar? Hamide Akkaya “Gökyüzüne uğurladığım dualarım, Âminleri beklemekte şimdi.” diye diye göğü, mabet eyledim kendime. Dertli hallerimin nihana ermesinde çare bildim, bildiğime inandım. Üzüldüğümde, korktuğumda, dertlendiğimde göğe baktım, arınmak için her şeyden. Arındım da. Çünkü dualarımı hatırladım, oraya her baktığımda, âmin diyenleri duymanın umuduyla ferahladım. Ferahlık beraberinde arınmayı da getirdi. Gelenle birlikte, âminlere karışan her bir duam, şükürle süslendi. Ve ben, ondan sonra, gökyüzünü dost bildim. Bildiğimi de hiç unutmadım. Unutmadığımı rehberim saydım. Saydığımdan vazgeçmedim. Vazgeçişleri sevmeyen dosta emanet ettim dualarımı. Emanetimi ısmarladım, sonrasında, yâre. Emanetimi söze döktüm, bu olmayınca, yâri gönle gömdüm. Sözü huzur, yâri imtihan sandım. Sandığım şeylerden ders alıp, asıl olana yöneldim.