Dilhâne Şubat 2019 şubat2019 | Page 40

Engel Mi? O Da Ne? Merve Diken Bu toplumda hep birlikte yaşıyoruz ve en can alıcı yanı da hepimiz birer engelli birey adayı olma gerçeği ile burun buruna yaşıyoruz. Hayatın önümüze neler çıkaracağını, 5 dakika sonra nerede, nasıl bir halde olacağımızı bilmiyoruz. İnsan davranışlarını düzenlerken "şu olmalı, bu olmalı" gibi akıl vermelerden daha kıymetli bir düstur var; "bana nasıl davranılmasını istiyorum. " Düşünerek hareket eden bir varlık olmasıyla tüm yaratılanlardan ayrılan insan, davranışlarını kontrol ederken bu düsturu bir süzgeç edinmeli. Kendimize edilmesini istediğimiz muamele muhakkak en layık olduğumuzu düşündüğümüz ve kendimizi en kıymetli gördüğümüz ölçülere sahiptir. Bu sebeple karşımızdaki her varlığa karşı davranışımızı bu süzgeçten geçirerek düzenlediğimizde toplumsal en büyük problemlerimizden biri olan iletişim sorununu çözmüş oluruz. Sonra da biiznillah engeller aradan tek tek kalkar. Çünkü iletişim kanalı yakalandığında; anlaşılmayacak dolayısıyla çözülmeyecek hiçbir engel kalmayacaktır. Zihnimiz dışındaki tüm engeller zorluk dereceleri olmasına rağmen bir çözüme ulaştırılır. Ancak zihnimizde oluşturduğumuz, düşünce dünyamızda meydana gelen engelleri aşacak hiçbir kuvvet yoktur. Tabii ki insanın kedisinden başka aşabilecek hiçbir kuvvet yoktur. İlişkilerin odağı insandır. Hatta kainat eşrefi mahlukat olan insanın hizmetindedir. İnsan akletsin ve en güzel şekilde faydalansın diye yaratılmış olan bu dünya hayatında, kendine sunulan her türlü imkanları ancak zihnindeki engelleri oluşturarak kendi faydasından uzaklaştırır. Düşünce dünyamızda var olan problemleri çözüme ulaştırdığımızda, fiili olarak da çözümlendiğini göreceğiz. Tıpkı öğrencimizin bizi pastanın lezzetine inandırdığı gibi "…belki de hiç engel yoktur. "