Dilhâne Şubat 2019 şubat2019 | Page 35

Ayasofya’da İlk Namaz Şeyma Öztürk Gerçekten de İstanbul’un taşı toprağı altınmış. Bizanslılar bugün Sultan Ahmed Meydanı olarak adlandırılan bölgeyi altın ve bronz heykellerle kaplamışlar. Ayasofya’nın içinde bulunan süslemelerin hepsini altından yapmışlar. İçeriye girince gözlerinin kamaştığını hissediyormuşsun. Sonra İstanbul Tapınakçılar adı verilen bir grup tarafından istila edilmiş. Yerle yeksan etmişler. Sonra Bizanslılar tekrar İstanbul’u alsalar da eski haline çevirememişler. Ayasofya bitap bir halde kalmış. Sonra Dedem Fatih gelmiş. Peygamber(sav)’in hadisine nail olan büyük kumandan. Almış kâfirin elinden İstanbul’u yar etmemiş kafire. Buyruk vermiş askerlerine Cuma namazına kadar Ayasofya camiye çevrilsin diye. Hemen başlamışlar hazırlıklara. Bir ezan sesiyle girmiş içeriye Fatih Sultan Mehmed. İmam Hocaların hocası Akşemseddin Hazretleri. Fatih Sultan Mehmed Cuma namazını eda etmiş. Etmiş ama sanki yüzünü Hz. İsa’nın mendili silmiş. Yüreğine kadar bir arınma hali vukuu bulmuş. Ya evlat şu yaşlı deden için dua et, dua et de cennet nasip olursa Fatih Sultan ile birlikte Ayasofya’yı tekrar fethedip bir Cuma namazını birlikte eda etmek nasip olsun. - Ya ben dede, bende istesem sizinle Ayasofya’yı tekrar fethedebilir miyim? - Neden olmasın evlat neden olmasın… Ve artık yolculuğumuz bitmişti. Sultan Ahmed’in ruhuna Fatiha’lar okuyup Ayasofya’ya doğru yola koyulduk. Müezzin o yanık sessiyle başlamıştı ezana. Hızlıca girdik camiden içeriye.