Ayasofya’da İlk Namaz
Şeyma Öztürk
Gerçekten de İstanbul’un taşı toprağı altınmış. Bizanslılar bugün Sultan
Ahmed Meydanı olarak adlandırılan bölgeyi altın ve bronz heykellerle
kaplamışlar. Ayasofya’nın içinde bulunan süslemelerin hepsini altından
yapmışlar. İçeriye girince gözlerinin kamaştığını hissediyormuşsun.
Sonra İstanbul Tapınakçılar adı verilen bir grup tarafından istila edilmiş.
Yerle yeksan etmişler. Sonra Bizanslılar tekrar İstanbul’u alsalar da eski
haline çevirememişler. Ayasofya bitap bir halde kalmış. Sonra Dedem
Fatih gelmiş.
Peygamber(sav)’in hadisine nail olan büyük kumandan. Almış kâfirin
elinden İstanbul’u yar etmemiş kafire. Buyruk vermiş askerlerine Cuma
namazına kadar Ayasofya camiye çevrilsin diye. Hemen başlamışlar
hazırlıklara. Bir ezan sesiyle girmiş içeriye Fatih Sultan Mehmed. İmam
Hocaların hocası Akşemseddin Hazretleri. Fatih Sultan Mehmed Cuma
namazını eda etmiş. Etmiş ama sanki yüzünü Hz. İsa’nın mendili silmiş.
Yüreğine kadar bir arınma hali vukuu bulmuş. Ya evlat şu yaşlı deden
için dua et, dua et de cennet nasip olursa Fatih Sultan ile birlikte
Ayasofya’yı tekrar fethedip bir Cuma namazını birlikte eda etmek nasip
olsun.
- Ya ben dede, bende istesem sizinle Ayasofya’yı tekrar fethedebilir
miyim?
- Neden olmasın evlat neden olmasın…
Ve artık yolculuğumuz bitmişti. Sultan Ahmed’in ruhuna Fatiha’lar
okuyup Ayasofya’ya doğru yola koyulduk. Müezzin o yanık sessiyle
başlamıştı ezana. Hızlıca girdik camiden içeriye.