Babamız! Bizi Bırakıp Nereye Gidiyorsun?
Mümin Numan Munis
Hünkar Hazretleri tahttan indirildikten sonra öyle bir baskı (istibdad) gelir
ki, Sultan Abdülhamid’in idaresine baskıcı diyenler ne kadar büyük bir
iftiranın müfterileri olduklarını bizzat dillendirirler. Üstelik Abdülhamid
istibdadına (!) hasret çekerek:
Kaç zamandır gelmişken yâda biz,
İşte geldik senden istimdada biz,
Öldürürler basarsak feryada biz,
Padişahım hasret olduk eski istibdada biz... (Süleyman Nazif)
Hünkârın Son Yolculuğu
Sultan Abdülhamid dönemi hala tartışma konusudur, hepimiz çok kere
ideolojik saplantılarla Serdar-ı Hakan’ı eleştirenlere denk gelmişsizdir.
Hatta eleştirirken sınırı aşanları da görmüşüzdür. Bir dönem tarih dersi
kitaplarında, Sultan Abdülhamid Han için Fransız bir yazarın Ermenileri
bahane ederek uydurduğu “Kızıl Sultan” lakabının yer aldığını
düşündüğümüzde bütün bunlar tuhaf değil aslında.
Sultan Abdülhamid hakkında Ahmed Rasim:
Sen değil naaşın hükümdar olsa elyaktır bizlere,
Dönsün etsin taht-ı Osmaniye tabutun cülus.
Beytini döktürdükten sonra, beynine saplı duran bir ideoloji mızrağıyla
Hünkar Hazretlerine saldıranları ciddiye almak her zaman abes gelmiştir
bana. Gerçi söz konusu Osmanlı olduğunda belki reytingleri artırmak,
belki farklılık oluşturmak (ki bizde farklı bir şey söyleyenin sözüne kulak
verilir daha çok), belki de tamamen cahillikle dile getirilen öyle abes
beyanlara şahit oluyoruz ki…