Dilhâne Eylül eylül | Page 8

Vaveyla Ş iir Ebru Aydın Kırık bir mızrap ve yanık bir ney üflerde ruhumu derinden Hüzün türküsünde en derûni güftesin Vaveylâ Sabrım boğazımı kilitleyen bir duvar gibi sarıyor Yakıyor da ruhumu adınla bestelenen nağmeler İsmin anonim bir türküde yankılanıyor Ve titriyor ruhum besteler can çekişirken derinden. Bil ki Vaveylâ Öylece sensiz, kalakaldım zindan köşelerinde Köle olup satıldım da aşk pazarında Yusuf’a kuyuda ben arkadaştım Vaveylâ Zindanlarda yokluğunla tanıştım Ve hamdım, piştim, yandım Mecnun olup aşk kazanında Sınanırdım, zamanın koyu renkleriyle Boğardı ruhumu yelkovan çılgın hasedi ile Gülüşün bir bahardı hayatımın penceresinden açılan Rüyalarım olmasa nerede görürüm seni Vaveylâ Ve nerede anlatırdım sana sevdamın yedi rengini? Kör bir bıçak gibi kanatıp Ve gittiğin günden beri Yüreğim târumar Ve hâlâ ülkemin sokakları sensiz hazin Sonbahar. 8