Toplumun En Büyük Yapı
Birimi: AİLE - Murat Yıldırım
Doğa ve insanın oluşturduğu sermayenin, toplum menfaatine değil de
birkaç zengin şahsa, zümreye tamamen kâr amaçlı kullanılmasıdır.
İnsanları, toplumları sadece ve sadece yığın olarak gören bu şer fikirli
şahısların tek endişeleri kendi mal varlıklarının ziyadeleşmesidir. İşte böyle
fikir ve hâl içinde olanların, topluma bu nazarla bakanların sisteminin en
büyük düşmanlarından biri de aile mefhumudur. Onlar için aile hatta
ailenin geniş olanı demek birlik, beraberlik, teklik demek. Şöyle ki mesela
geniş bir ailede ortalama 7-8 kişi olsa bunlar bir hanede olduğu için
onların gözüne tek gözükür. Rakamlar ise iktisadi açıdan, kâr açısından 1’in
8’e nazaran daha az olduğunu beyan eder bizlere.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi aile demek iktisatlı olmak, idareli
harcamak demek bir yönüyle de. O yüzden aile hayatını sevmez bu sistem.
Boşanmalara bayılırlar. Herkesin birbirinden kopup bireyselleşmesini,
bağımsızlığını ilan etmesini çok severler. Bu yüzden ‘özgürlük’ kavramını
temcit pilavı gibi ısıtıp medyanın her ayağında yanlış bir şekilde aşılamaya
çalışırlar. Bundan ötürü bizi kendi istedikleri hayata hazırlamak için
dizilerle aile içindeki dayanışmayı, bağlılığı, muhabbeti ahlaksızca
değersizleştirirler. Yani kısacası insan fıtratını bozmaya kalkışırlar. Bu
itirazımızın kaynağı ise; ruhlarımızın, fıtratımızın bu hissiz, ailesiz yaşama
alıştırılmaya çalışılmasından ve ruhlarımızın bu huzursuzluğa tahammül
edemeyişindendir. Yaşanabilir bir dünya, edilebilir bir kulluk ve en
önemlisi de Rızayı İlahiyi istiyorsak fıtrata dönmemiz, fıtratta kalmamız
evleviyetle elzemdir.
66