Dilhâne Eylül eylül | Page 64

İnsanoğlunun dünyaya dâhil olduğu vakti bir hatırımıza getirelim isterseniz . Kaç kişiyle gelmişti Hz . Âdem , tek miydi ? Yoksa bu yola yanında onunla huzur bulsun , sekinete ersin diye bir eş ( Hz . Havva ) ile mi çıktı ? Tabii ki ikinci düşüncedir hak olan . Çünkü bize o mukaddes Kelâm ’ ında böyle bildirdi Yaradan . Peki , biraz tefekkür etsek onların çift olma sebebi hikmetini . Aklımıza ilk olarak neslin devamı gelir herhalde . Bunun yanında fuhşiyata mahal vermeyip bu âlemin nizam ve intizama münasip olarak devam etmesi , ahiret yurdunda da bunun misali bir hayatın mevcut olması gibi sebepleri de saymak mümkündür . İşte bu tekin çift olması ve akabinde bu çiftin ( ruhen , aklen , hissen ) yine tek çatı altında birleşerek müessese oluşturmasına Türk toplumunda ‘ aile ’ adını vermişiz . Arapçadan gelen bu kelimenin manasına baktığımız zaman ise ; ‘ bir şahsın bakmakla sorumlu olduğu hane halkıdır .' Manadan da anlaşılacağı üzere aile ; bir olmanın anlam kazandığını , ferdin topluma dönüştüğünü , idarenin ahenginin açığa çıktığını ve iktisatlı olmanın zirve yaptığını gösteren en önemli müessesedir . Bu yapı huzurun , muhabbetin , ‘ birlikten kuvvet doğar ’ düsturunun açığa çıktığı en güzel yerdir , öyle olmalıdır .
İçinde yaşadığımız modern dedikleri bu çağda , gelenekteki var olan birçok kavramımızı kaybettik ya da kaybetmek üzereyiz . Bunlardan birisi de aile mefhumu … Modern dedikleri bu çağa ayak uydurmaya çalıştıkça sadece geleneğimizi değil fıtratımızı da bozduk . Fıtrat ise en kısa tarifiyle Cenâb-ı Hakk ’ ın tüm varlıkları kendi varlığını ve birliğini tanıyabilme gücü ve yeteneği ile yaratmasıdır .( İnsanoğlu olarak bunu da bozarsak neyimiz kalır ki elimizde başka ?)

Toplumun En Büyük Yapı Birimi : AİLE - Murat Yıldırım

İnsanoğlunun dünyaya dâhil olduğu vakti bir hatırımıza getirelim isterseniz . Kaç kişiyle gelmişti Hz . Âdem , tek miydi ? Yoksa bu yola yanında onunla huzur bulsun , sekinete ersin diye bir eş ( Hz . Havva ) ile mi çıktı ? Tabii ki ikinci düşüncedir hak olan . Çünkü bize o mukaddes Kelâm ’ ında böyle bildirdi Yaradan . Peki , biraz tefekkür etsek onların çift olma sebebi hikmetini . Aklımıza ilk olarak neslin devamı gelir herhalde . Bunun yanında fuhşiyata mahal vermeyip bu âlemin nizam ve intizama münasip olarak devam etmesi , ahiret yurdunda da bunun misali bir hayatın mevcut olması gibi sebepleri de saymak mümkündür . İşte bu tekin çift olması ve akabinde bu çiftin ( ruhen , aklen , hissen ) yine tek çatı altında birleşerek müessese oluşturmasına Türk toplumunda ‘ aile ’ adını vermişiz . Arapçadan gelen bu kelimenin manasına baktığımız zaman ise ; ‘ bir şahsın bakmakla sorumlu olduğu hane halkıdır .' Manadan da anlaşılacağı üzere aile ; bir olmanın anlam kazandığını , ferdin topluma dönüştüğünü , idarenin ahenginin açığa çıktığını ve iktisatlı olmanın zirve yaptığını gösteren en önemli müessesedir . Bu yapı huzurun , muhabbetin , ‘ birlikten kuvvet doğar ’ düsturunun açığa çıktığı en güzel yerdir , öyle olmalıdır .
İçinde yaşadığımız modern dedikleri bu çağda , gelenekteki var olan birçok kavramımızı kaybettik ya da kaybetmek üzereyiz . Bunlardan birisi de aile mefhumu … Modern dedikleri bu çağa ayak uydurmaya çalıştıkça sadece geleneğimizi değil fıtratımızı da bozduk . Fıtrat ise en kısa tarifiyle Cenâb-ı Hakk ’ ın tüm varlıkları kendi varlığını ve birliğini tanıyabilme gücü ve yeteneği ile yaratmasıdır .( İnsanoğlu olarak bunu da bozarsak neyimiz kalır ki elimizde başka ?)
64