O’nun Kokusunu İzledim
Yazı
Bertan Rona
“Esans (essence) hem koku, hem varlık demektir; öz demektir, -dır
demektir” yanıtını aldım. Heyecanlandım. Kudemaya sordum. “Rûh, güzel
koku demektir; âlemler ise varlığın kokusunu bile almamışlardır.” yanıtını
aldım. Durup düşündüm.
Havayı kokladım. “Hüve”yi kokladım. Elvan elvan kokusu geliyordu, yâr
oturmuştu yele karşı.” Âşıktım. Ama yârimin sadece kokusunu
hissedebiliyordum. Yani özünü ve esansını… Akıl etmenin yetmeyeceğini,
hissetmenin gerektiğini anladım. Hiç tanımadığım insanlar, “scent”
demişler, bununla hem kokuyu hem hissetmeyi kastetmişlerdi. Koku,
görünmeyen bir izdi. İz, özdü. Essential olan, temel olan O’ydu. Eski olan
O’ydu.
Sonu olmayan bu hikâye, artık başımı döndürüyordu. Sarhoştum. Ve
nihayet O, bana acıdı da daha fazla yorulmayayım diye tekrar annemin
rahmine ekti beni. Doğru ile yanlışın olmadığı, cennet denilen o bahçeye…
Yeniden doğacağım için sevinçliydim. Henüz gözlerim olmasa da; doğar
doğmaz, düşer düşmez O’nun kokusunu izleyeceğimi biliyordum.
42