Neslihan Çakır
Sen gönül nedir bilir misin?
Ta içinden gelen sesleri duyabilir, kopan
fırtınalara tanık olabilir misin? Her yerinde
nakış nakış işlenmiş adı okuyabilir misin? Ya
"Aşk" ülkesindeki sevda dağına ulaşıp yâri
seyreyleyebilir misin? Dağlarla iki hasbihâl
edip yüce sırra erişebilir misin? Peki yağan
yağmurda gözyaşını yağmurla birleştirip
ağladığını gizleyebilir misin? Hasret sana tatlı
gelir mi? Acı, ızdırap...En büyük arzun sevgiliye
mi ulaşmak mesela? Dilin lâl olduğunda,
beden ve ruh sükûnete ulaştığında, dinle
kalbini. Sevdiğinin adını zikreyliyor mu, ALLAH
diyor mu? Bil ki hüznün varsa ve eğer bu
hüzün Allah’a olan aşktansa, O yüce sevgili
ahvalini mübarek eylesin. Lakin Hak’tan
gayrıysa hüznün, Rabb’im seni hakikate
erdirsin. Hû’daki sırra ulaşamayınca neylesin
gönül vuslatı? Koyamadıktan sonra secdeye
alnı, La ilahe illallah tevhidinin manasını
bilemedikten sonra ha yaşayan bir ceset ha
canlı bir ruh farketmez. Hak erleri boşuna
dememiş: Ölen hayvan imiş aşıklar ölmez.
53