Dilhane Nisan Sayısı nisan | Page 36

O günden sonra içimde hep bir Leylâ sakladım. Onu bir daha hiç görmeyecektim belki de ama bana ömrüm boyunca yetecek bir şey öğretmişti Leylâ. Şimdi ne zaman mendil uzatan bir çocuğa rast gelsem, anlıyorum ki ‘’peçete kalsın’’ deyip ellerine birkaç kuruş bırakmaktan daha fazlasını istiyor bizden. Bir çocuk… Ne olursa olsun hor bakılmayı, itilip, kakılmayı ve hepsinden öte asla parayla geçiştirilmeyi hak etmiyor bence… Her çocuk, hele ki kaçtığı bir cehennem misali savaşsa eğer; her çocuktan daha çok öpülmeyi, gülümsemeyi ve kucaklanmayı hak ediyor olmalı, birileri bunu yapmalı… Bu günden sonra içinizde bir Leylâ’nın olup olmadığını yoklayın. Eğer bir Leylâ rüzgârı esmemişse henüz, ne olur geç kalmayın! Ama eğer çoktan Leylâlar dolaşır olduysa yüreğinizde onlara iyi bakın, kaybetmeyin, tekrar çaresizlik savaşına itmeyin onları… Unutmayın ki eğer Leylâlar bizim verdiğimiz para yüzünden bir gün gülmeyi hepten unuturlarsa ne Allah(c.c.) verdiğimiz sadakadan memnun olur, ne de biz bu savaşın içinden çıkabiliriz… Leylâ gülmeyi unutursa eğer en korkunç savaşın ortasında kalmış demektir ruhlarımız… Tüm konuşulanları bir kenara bırakın ve hissedin, sadece bir his, belki de dünyanın en mutlu insanı olursunuz… 36