Dilhane Nisan Sayısı nisan | Page 30

NE KOLAY MUTLU OLMAK Amine Yamaç - İlknur ben namaz kılana kadar bir konu bulur musun , yazı yazacağım. - Tamam sen kıl ben düşünüyorum. - Sağ ol Cici Kız. - ...... - İkoo konu buldun mu??? - Bir şey okuyacağım oradan kendin çıkar konuyu. (....) Evet kendim çıkardım konuyu, kolay oldu. Çünkü metin diyordu ki küçük şeylerden mutlu olmayı unutmayın. Küçük şeylerden mutlu olmayı unutmadık belki ama küçüğü büyüğü karıştırdığımız kesin. Ben çocukken küçük bir köyde yaşardık. Köyümüzün bakkalında dondurma olmazdı. Ama köye çarşamba günleri bir dondurma arabası gelirdi. Ben sabah namazında babaannemle kalkar, yolun kenarında olan evimizin damına çıkardım. Baksanız daha kahvaltı edilmemiş ama ben dondurma arabası bekliyorum. Şu an anlatırken bile bir kelebeklenme hissettim içimde. İşte bu benim çocukluğumun büyük heyecanıydı. Eminim hepimizin böyle heyecanları olmuştur. Şu an aklınıza gelip gülümsediğini düşünüyor ve mutluluğunuza ortak oluyorum. Şimdi hep yazılarımda bir iç sıkıntısıyla anlattığım 2017 yılına gelelim. Mevsimler değişiyor ve insanlar. Her şey o kadar hızlı ki inanın yetişemiyoruz. Burada durup düşününce, mutluluk kavramına ulaşamamamızın sebebi bu hızlı değişim mi diye sormadan edemiyorum. Bir düşünün önceden yüzümüzü delice güldüren şeylere ne zaman bakmadan geçer olduk. Burada çok kıymet verdiğim bir hocamdan bahsetmek istiyorum: Mehmet Çete. Mehmet Hoca bize sadece haftada bir saat ders yapar. Fakat 16 yıllık eğitim hayatımda alamadığım ders olur bu bir saat. Ayrıca Mehmet Hoca tanıdığım en harika insanlardan birisidir. Bize ders anlatırken teknik bilgi olarak hiçbir şey vermemeye çalışır. 30