Dilhane Nisan Sayısı nisan | Page 17

Zor bir soru ile başlamak istiyorum. Nasılsınız efendim? - Ülkem gibiyim. Eski güzelliğinin bu güne bir katkısının olmadığı, beklemekten yorgun, üzerine düşeni yapmaya çalışan, yorulan, yoran, soruların peşinde koşan ama en çok okurken ve yazarken mutlu olan.. Soranlara esenlikler dilerim. Siz nasılsınız? Hayatın anlamını hiç aradığınız oldu mu, eğer aradıysanız Orhan Tepebaş için hayatın anlamı nedir? - Hayatın anlamını aramadım. Allah’ın ve kulların razı olduğu bir ömrü sürmekti hayatın anlamı. Bunu küçükken farketmiştim. Hayatın anlamından çok; ben bu hayata ne katabilirim? Sorusu sürekli cevabını aradığım soruydu. Şiirler katmaya çalıştım. Öğrenciler yetiştirmeye çalıştım. Evlat yetiştirmeye, hayırlı bir evlat olmaya çalışıyorum. Mutluluk uçucudur ama huzur kalıcıdır. Bu anlamda hatalarım olmuştur mutlaka ama bilinçli bir yanlış yapmamaya dikkat ederim. ‘’Şiir’’ sizin için ne anlam ifade ediyor? - Wirginia Wolf’un ifadeysiyle geleceğe kalacak olanı ifade ediyor. Düzyazı faturaları ödememizi sağlarken şiir geleceğe kalacaktır. Edebiyatın zirvesinin şiir olduğunu düşünüyorum. İnsanın yaptığı en soylu ve en zor uğraşın şiir olduğu kanaatindeyim. İyi bir şiirin verdiği ruh zenginliğini hiçbir metinde bulamadım. Şiir, Orhan Tepebaş için politik veya güncel olayları yansıtmalı mı yoksa tamamen bunlardan soyut mu olmalıdır? - Bu konuda soba örneğini vermek yerinde olur sanırım. Çok uzaklaşırsanız üşüyebilirsiniz ama çok yaklaşınca da yanabilirsiniz. Toplumsal olaylardan uzak durmak eğer bir karakter özelliği olarak doğuştan mevcutsa yapabilecek pek bir şey yoktur. Ancak bilinçli bir tercihse bunu çok doğru bulmuyorum. Diğer taraftan sürekli gündemin peşinde koşan bir yörüngeniz varsa o zaman tehlikeye girmişsinizdir demektir. Kendi adıma eskimeyecek durum ve duyguların daha sahici ve kalıcı olduğunu düşünüyorum. Marşlar bu yüzden eskimezler çünkü kendini yazdıran o temel duyguya atıf yaparak oluşurlar. ”Esenlik Bildirisi” bir marş kadar güçlüdür örneğin ama bir şiirdir ve eskimeyecek bir yerden bize seslenir. Her tutum değilse de bir çok tutum aslında politiktir. Seçtiğimiz sözcükler, şiirdeki “ben” imiz, seslendiğimiz toplum. Önemli olan dozajdır sanırım. 17