Dilhane Nisan Sayısı nisan | Page 14

GÜCENİK DELİLER Hatip ÇİÇEK 1 Derine batıyorum, en derinine kendimin gök yeni bir isim sarkıtıyor göğsüme, bilinmedik yüzler görüyorum; sıska ve nursuz gölgeler karşılıyor beni, işte bu olmalı diyorum: Ölüm... İnsan telaştan ve başka birkaç şeyden ibaretmiş mesela dalgın bir bakıştan, gümandan, külfetten ve alnına yazılmış üç beş satırdan, ne zaman izaha cüret etsem bir sağanak uyandırır beni uykumdan bildim ve uğursuz, uyumsuz bir ıslık çaldım bakir sövgülere, kehanetlere, daha birçok şeye... 2 Kuşkusuz imrendiriyor koca adamları, bir çocuğun oyuncak belleyişi dünyayı umursamak ne büyük bir devrimdir şimdi şakaklarına kına yakar gibi kan yakılan bebek cesetlerini… Kırık bir aynada seyrediyorum yüzümü yüzümde utancın bin bir rengi; ah, gözü dünyaya kapalı, öteye açık babalar sesi kısık, uğultusu vaveyla analar sizi yalnız gücenik deliler anlayacak... 14