Bookmark Sayı 3 - 2014 | страница 57

teknolojileri ile her bireyin birer yayıncıya dönüştüğünü, bilgi ve iletişim teknolojilerinin ortaya çıkardığı yeni medya veya sosyal medya mecralarının, radyo- televizyon ve basılı yayınlar gibi geleneksel medyanın bugüne kadar sunduğu çerçeveyi değişime zorladığına değindi. Diğer yandan, Semiz, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin telif hakları hukuku alanına dinamik bir yapı kazandırdığına da vurgu yaptı. Genç Nesil yakın akrabalarının ekleme talebi gönderme, profil resmine yorum yapma tehdidi altında Facebook’tan vazgeçiyor Sosyal medyada etkileşimin çok yönlü olduğu yeni alanlar yaratıldığını belirten Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Aslı Tunç daha önce pasif izleyici modellerine dayanan klasik iletişim kuramlarının yerini üretime katkıda bulunan izleyicilerin olduğu modellerin aldığını söyledi. Tunç’a göre; Her geçen gün yeni sosyal medya mecraları daha popüler buna karşılık Facebook gibi yaş ortalamasının arttığı siteler daha demode hale gelmeye başladı. Şu anda, paneli dinlerken bile “ağ”dasınız: Sosyal medyayı kavramlar ile değerlendiren Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ruken Öztürk sosyal medyanın bir etiketleme ve damgalama mekanizmasına sahip olduğunu, sürekli olarak ağda olma durumu yarattığını ve panel esnasında dahi salonun neredeyse tamamının bir şekilde ağda aktif durumda olmasının sürekli olarak bir etkileşim içerisinde olduğumuzu ortaya koyduğunu belirtti. Türkay Alıca Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Hâkimi Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ufuk Eriş ise, Sürekli bir yayın akışı, her an yeni bir haber ya da güncellenme olduğunu ve bu akışın dışında kalmanın ve bir teknofobik gibi davranmanın günümüz koşullarında artık mümkün olmadığına dikkat çekti. Esere erişim temel bir insan hakkıdır Panelin ikinci oturumunda Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Hâkimi Türkay Alıca, Sosyal medyada eser sahipliği sorununu ele alan temel metin olarak bahsettiği Birleşmiş Milletler Temel Haklar Bildirgesinden yola çıkarak eserden yararlanma hakkının temel bir hak ve eser sahibinin haklarının bu husus gözetilerek korunması gerektiğine dikkat çekti. Esere erişim hakkının belirli bir koruma refleksi çerçevesinde temel bir insan hakkı olarak ortaya çıktığını belirterek konuya giriş yapan Alıca, yaratılan eserler hakkındaki klasik korumacı algıdan vazgeçilmesi gerektiğini belirterek, çoğaltma, kamuya yayma ve istisnaların artırılması ile serbest meslek birliklerinin artık daha aktif rol oynaması, teknolojiye paralel gelişen yeni iş modelleri ile internete sunulan eserlerle ilgili istisnalar getirilmesi gerektiğini belirtti. Alıca, bu istisnalarla sosyal medya aracılığı ile yeni eserler daha hızlı ve daha çabuk yayılacağına dikkat çekti. 140 karakterden oluşan bir tweet eser olabilir mi? Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Zehra Özkan ise kullanıcı tarafından yaratılan içeriğin eser niteliğine değindi ve Twitter, Facebook gibi sosyal medya araçları kullanılarak yapılan paylaşımların hangilerinin ne ölçüde eser olabileceği konusunda değerlendirmelerde bulundu. Özkan, gündelik paylaşımlar fikri haklar korumasından yararlanmayacağını, ancak bir paylaşımın Yard. Doç. Dr. Zehra Özkan 55