BES-İN Dergisi Nisan 2018 | Page 34

YERLİ ÜRETİCİYİ DESTEKLEYİN
Eski sebze meyvelerin tadı yok artık neye güveneceğimizi şaşırdık diyenlerden olabilirsiniz . Aslında ben de sizin gibi düşünüyordum . Ta ki çocukluğumda yediğim o pespembe ve mis gibi kokan domatesin tadını yeniden alana kadar . Araba ile çıktığım bir seyahat sırasında karşıma çıkan köylerde üretilen , sebze meyvesini arabada satan yurdumun insanından aldığım hiçbir şey beni hayal kırıklığına uğratmadı . Belki de ben şanslıydım tabii orasını bilemiyorum ama şunu söyleyebilirim ki eski sebzeler de var meyvelerde . Sadece nasıl ulaşılabilir kılacağımızı bilmemiz lazım . Bu konuda size birkaç önerim var . Türkiye ’ nin neresinden arkadaşa ya da bir tanıdığa sahip olursanız olun yörelerine özgü ne varsa istemekten çekinmeyin . En azından yerel üreticiye ulaşmanızda kilit nokta olmalarını sağlayın . Kasa kasa almanız gereken sebzeyi meyveyi paylaşımlı satın alın . Sizin yolunuzda ilerlemek isteyenleri bulmak zor değil , yeterki isteyin .
GÜVENDİĞİNİZ MARKALARI TERCİH EDİN
Hepimizin içinde inekleri , tavukları olan envai çeşit sebze meyvenin yetiştiği bir çiftliği yok maalesef . Her gün azımsanmayacak miktarda üretilen gıda işlenmekte , raflarda yerini almak üzere yola çıkmakta . İşte bu noktada Gıda Endüstrisi sadece hayatımızın değil sofralarımızın da bir parçası haline gelmiş durumda . Bildiğiniz ve güvendiğiniz markaları tercih etmek bu durumda önceliğiniz olmalı . Gıda endüstrisinde yer edinen farklı şirketlerin politikaları arasında yer alan sürdürülebilirlik , işleyeceği ürünlerin kaliteli ve doğaya etkisinin minimum olmasını amaçlıyor ve bu konuda birçok proje geliştiriyor . Şirketler paketleyeceği ürünün nasıl üretildiğini bilmek istiyor , üreticiyi bilinçlendirecek programlar yürütüyor . Aldığınız ürünlerin markalarının perde arkasında neler olduğunu bilmek ¨Bir birey olarak ne yapmalı ? ¨ sorusuna tam da bir cevap niteliğinde .
PARÇALARI BİRLEŞTİRİP BUNU ¨SÜRDÜRÜLEBİLİR¨ HALE GETİRİN
Tabağınıza aldıklarınızla biyoçeşitliliği , ekosistemi ve doğal kaynakları koruyabilecek kadar büyük bir güce sahipsiniz ! Her geçen gün hızla artan popülasyonun beslenmesine siz de bir katkıda bulunabilirsiniz . Yalnız şöyle bir durum var : Sadece parçaları birleştirmek ve bunu yalnızca kısa bir süre uygulamanın sizi doğru yola götüreceğini sanıyorsanız orda bir durun derim . Sağlıklı beslenmeyi ancak sizi mutlu eden , ne eksik ne de fazla olan , tabağınızı çeşitlenerek her besin grubundan yararlandığınız ve sizi aç bırakmayan bir forma getirirseniz kısaca sürdürülebilir kılarsanız başarabilirsiniz . İşte dilimize pelesenk olmuş bu sürdürülebilirlik kavramı ile sadece kendi sağlığınızı korumakla kalmayıp içinde yaşadığınız dünyaya da bir iz bırakabilirsiniz . Düşünsenize hem daha sağlıklı olacaksınız hem de arz talep dengesindeki o bir nokta olarak küresel ısınma , açlık , obezite gibi global problemlerle savaşan bir kahraman . Bence siz bu dediklerimi bir düşünün ve o noktaların birleştiğinde kocaman olabileceğini unutmayın . Yediklerinizle sadece kendinize ve bedeninize odaklanmadığınız yarınlara ...