İzlenim
T
‘Motor başarılı, şanzıman şahane, ikisinin uyumu harika.
Bu arada sürüş özellikleri de fena değil. Sizce de bir sorun
yok mu? Hayat toz pembe değil ve maalesef Tucson’un da
elinin zayıf olduğu bir konu var: Yakıt tüketimi!’
Tucson, aslında Hyundai için yeni
bir isim değil. Güney Koreli marka,
ilk olarak 2004 yılında Tucson
ismini kullanmaya başladı.
Kompakt SUV’una verdiği bu ismi
çok geçmeden, modelin yeni
jenerasyonunda ix35 ile
değiştirme kararı aldı. Bazı
pazarlarda Tucson ismi
kullanılmaya devam etse de
Hyundai’nin kompakt SUV’unun
ismi artık ix35 olarak bilinir oldu.
Takvimler, 2015‘i gösterdiğinde
ise, Tucson ismi için sahnelere geri
dönme vaktiydi. Yıl ortasında yeni
OCAK / 2016
nesli tanıtılan model, Tucson ismi
ile pazara sürüldü.
Kısa tarih bilgisinden sonra
Tucson’un boyutlarına göre
devasa sayılabilen 19 inçlik
jantları, dinamik profil çizgisi,
basık stopları ve büyük ön
ızgarasından sanırım bahsetmeye
başlayabilirim. Tasarım göreceli
bir kavram, ama Tucson bana
sorarsanız Hyundai’nin bugüne
kadar ürettiği en iddialı görünen
modeli. Toplu duruşu ve güçlü ön
görünümü ve yükselen omuz
çizgisi, Tucson’un daha ilk başta
oldukça iddialı görünmesini
sağlıyor. Özellikle arkadan
bakıldığında yollardaki diğer tüm
otomobillere meydan okuduğunu
hissedebiliyorsunuz. Otomobilin
dışından bu kadar konuştuğum
yeter. Gelin, içeri girelim.
Kapıyı açıp sürücü koltuğuna
oturduğumda Hyundai’nin
abartıdan uzak, sade ve kullanışlı
olan kabiniyle karşılaşıyorsunuz. İç
mekan klasik bir Hyundai gibi derli
toplu ve kullanımı kolay hissettirse
de diğer yandan daha lüks bir
markanın içerisindeymiş izlenimini