Benzin Magazin OCAK 2016 | Page 37

POMPACI ‘Yoksa benzini kim koyacak’ işler Türkiye’de olduğu gibi mi yürümektedir? Hukukun gücü yerine güçlülerin hukuğu mu işlemektedir? Bu köşeyi takip edenler bilir ki; Volkswagen Grubu ile ilgili bugüne kadar yeri geldiğinden iğneleyerek olumlu yazılar yazdım. Bu olayın patlak vermesinde başka faktörler olduğunu düşünüyorum. Yıllardır dizel motorların gelişimine övgüler yapanlar ne oldu da şimdi fikirlerini değiştirerek dizellerin ömrünün sonunun geldiğini belirtiyorlar. Geleceğin hibritte olduğuna yöneliyorlar. Elektrikli araç üreticilerine de bu anlamda gün doğdu o da ayrı bir yazı konusu... Değinmemiz gereken bir diğer konu da enerji kaynak kullanımları ile alakalıdır. Dünyada dizelin en yaygın olduğu kıta Avrupa. Amerika’daki dizel kullanımı, kamyonlar haricinde belli başlı Avrupalı üreticilerden geliyor. Volkswagen’in de payı çok yüksek. Kocaman kamyonetler de bile kalıplarına uygun devasa dizeller vardır. Bunlar da ağır işlerde kullanılır. Ford’un V6 EcoBoost motorlara geçmesi ile muhafazakar kullanıcılar isyan etmişler ve olayı adeta “V8’imi geri ver” kampanyası noktasına getirmişlerdir. Japonya’da ise binek otomobillerde dizel kullanımı neredeyse yüzde 2 seviyesindedir ve bu oranın çok büyük bir kısmını Mazda’nın SKYACTIV teknolojisine sahip araçları oluşturmaktadır. Hatta Mazda geçtiğimiz gülerde Volkswagen’in kullandığı yazılımın araçlarında bulunmadığını açıklamıştır kendini bu olaydan sıyırmak için... Volkswagen’in “dizelgate” vakası Türkiye’yi gram ilgilendirmeyecektir kanımca. ‘Hani şu radyasyonlu çayı, ‘Bu çayda radyasyon yoktur’ diyerek içip de kanserden ölen bakan vardı...’ Çünkü bizde emisyonlara dayalı hiç bir halt yenmemektedir. Doğuş Otomotiv’in konuya dair açıklaması da kısa, öz ve politik duruşun doruklarındadır. Türkiye’de bugüne kadar kaç kere geri çağırma vakası kamuoyuna gerektiği gibi duyurulmuştur? Ben sadece Toyota’yı hatırlıyorum. Bunun haricinde firmalar açık açık geri çağırma işlemlerini-onu da yaparlarsa-duyurmadan yapmakta ve mümkünse müşterilere sorunları yıkmaktadırlar. Ana söylem de genellikle kullanıcı hatasıdır. Bu açıdan Türkiye ticaret yapmak için çok karlı bir ülkedir. Kimse hakkını tam anlamıyla arayamaz çünkü... Volkswagen Grubu’nun söz konusu motorlara sahip araçları Türkiye’de geri çağrılacak mı buna dair aradan geçen neredeyse bir ayda hiç bir açıklama yapılmamıştır. O zaman Kyoto antlaşmasını imzalamamış bir üke olarak zehirli gazları solumaya da devam edebiliriz. Hani şu radyasyonlu çayı, “Bu çayda radyasyon yoktur