Benzin Magazin OCAK 2016 | Page 36

Yazar Tüketici kime güvenecek? FABRIKANIN AÇIKLADIĞI VERILERIN HER ZAMAN DOĞRU OLMADIĞINI BIR KEZ DAHA GÖRMÜŞ OLDUK! P ek çoğunun otomobil üretiminden bihaber olan Türkiye’deki otomobil firmalarının pazarlama departmanları, otomobil yayıncılığı yapan mecralar ile sürekli itiş-kakış yaşarlar. Konusunda uzman olan otomobil yayınları yakıt tüketimi ölçümleri yaparlar. En azından biz öyle yaptıklarını varsayıyoruz. Bu yayınların açıkladıkları ortalama yakıt tüketimleri ile firmaların açıkladıkları ortalama tüketim değerleri birbirini neredeyse hiç bir zaman tutmaz. Sonra da iki kurum arasında tatsızlık çıkar. Aman efendim neden bizim aracımızın yakıt tüketimini yüksek yazdınız; bize bir gareziniz mi var, iyi reklam vereniz biz; gibi ifadeler peşi sıra gelir. Gerçek yol koşullarında yapılan testleri yansıtmaya çalışan otomobil yayınları genellikle yol bilgisayarından bu bilgileri aktarırlar. Çok çok azı gerçek anlamda tüketim testleri yaparlar. Nasıl mı? Depoyu ağzına kadar doldurur, 100 km mesafe kat eder ve depoyu yeniden taşırana kadar yeniden doldururlar. Bu arada kilometre sayacı sıfırlanır ve 100 km’de ne kadar yakıt harcandığı ortaya çıkar. Elbette bu ölçümlerde OCAK / 2016 hem şehir içi hem de uzun yol rotası takip edilmelidir, belirli hız parametrelerine uyulmalıdır. Gönül ister ki hava ve yol koşulları da aynı olsun ama bu pek de mümkün olmaz! Sonuçta tüketicinin o araç ile yapabileceği optimum tüketim sağlanır. İş böyle olunca fabrikanın açıkladığı verilere ulaşmak söz konusu olamaz. Çünkü belli başlı kriterler içerisinde yakıt tüketimleri, üretici tarafından laboratuvar koşullarına yakın ölçümlerle açıklanır. Biz tüketiciler de doğruluğu; hiç tanımadığımız, bilmediğimiz kurumlar tarafından onaylanan bu verilere kanarız. Sonra da satın aldığımız arabalarımızın yakıt tüketim değerleri üzerinden geyik yaparak komşumuza hava atarız. Yok efendim benim arabam 5 litre yakıyor da; kilometrede 35 kuruş yakıyorum da falan... Dünyanın hiç bir yerinde artık güven unsuru kalmadığı çok açık. Vahşi kapitalizm ve liderlik arayışları, büyük şirket yöneticilerinin koydukları hedeflerle mühendislerin işlerini zorlaştırıyor ve içinden çıkılmaz durumlar yaşanıyor. Son olarak Volkswagen Grup özelinde yaşanan vakada da gördük ki; yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor. Ancak bu olayda bir suçlu aranıyorsa, bunun sadece Volkswagen ile sınırlı olmadığı söylenebilir. Volkswagen’in açıkladığı verileri teyit eden başka kurumlar yok mudur? Bu kurumlar ölçümlerini neye göre yapmaktadır? Sonuçlar neden karşılaştırılmamaktadır? Yoksa