İzlenim
Ş
‘ACT sistemi, motorun ikinci ve üçüncü silindirlerini, 130 km/s
hızın altında, 1250 ile 4000 d/d arasında ve 100 Nm’den az tork
gerek duyulduğu anlarda kapatarak ekonomi sağlıyor’
Şöyle hafızalarımızı tazelemek için
geçmişte kısa bir gezintiye çıkalım;
doksanlı yıllara kadar Türkiye’de
hatchback otomobil görmek
şimdiki kadar kolay değildi ve bu
misyon önemli ölçüde uzun süre
Renault 11’e düşmüştü. Bugünse
yollarda VW Golf ya da bir Renault
Megane kullanan, orta yaşlı aile
babaları görmek hiç de şaşırtıcı bir
durum değil.
İşte tam da Türkiye’deki
kullanıcıların hatchbacklere ısınma
dönemi başladığı sıralarda, Leon ilk
nesline kavuşmuştu. Hiç de fena
bir otomobil değildi ve yerini 2005
yılında bıraktığı ikinci nesli çok
sevildi ki kendisi hala ikinci elin
EYLÜL / 2015
aranan modellerinden birisi. Bu
güzel tablonun devamı için
gerçekten iyi bir otomobil
gerekliydi; sonuçta beklentiler
yüksekti. 2013 yılında yollarla
buluşan güncel Leon’un bıraktığı ilk
izlenim gayet iyi.
Tabii şunu not etmekte fayda
var; yollarda gördüğünüz bazı
Leon’ların niçin ilginizi
çekmediğini, bazılarınınsa
gerçekten neden iyi göründüğünü
merak ediyorsanız sebebini
söyleyelim; halojen farlar yerine
LED farlar, 17 ya da 18 inç jantlar
ve LED stop grubuyla Leon dikkat
çekici bir hale bürünebiliyor.
Eskisine göre daha yalın bir
tasarıma sahip olmasıysa problem
yapılacak bir durum değil.
Leon’un görünümündeki yalınlık
anlayışı, yaşam alanında da benzer
etkilere sebep oluyor. Kullanılan
plastik kalitesi, kokpitin üst
kısmında sınıf standartlarında olsa
da, alt bölümler ve arka kapı
içlerinde sert plastikler çizilmeye
oldukça müsait; elbette işi gücü
bırakıp buraları okşayacak haliniz
yok. Sadece görünümleri pek
zevkli değil ve aynı etki iç mekanın
geneline hakim.
Küçük multi medya ekranı ve
basit gösterge tablosuna eşlik
eden kırmızı aydınlatma bir nebze
olsun iç mekandaki sıkıcılığı kırıyor.