Benzin Magazin ARALIK 2013 | Page 70

İZLENİM Arkada, üç boyutlu stop tasarımı dışında, çok da ilgi çekici bir tasarım detayı bulunmuyor C itroen’in diğer Fransız markalardan daha farklı bir imajı olduğunu kimse inkar edemez. Bu biraz da yaratıcı ve farklı tasarımlardan kaynaklanıyor. Mesela DS serisine bir bakın; onlar enteresan detaylara sahip olan, ancak kesinlikle her beğeniye hitap etmeyen, çok cesur modeller. Citroen, yaratıcılığını sadece bu özel DS modellerinde konuşturmuyor, ürün gamındaki diğer otomobillerde de bir şekilde farklılık yakalamaya çalışıyor ve bunu yeni Picasso’da da görebiliyoruz. O, MPV sınıfının diğer üyelerinden çok daha özgün bir tasarıma sahip. En azından benzerlerinden daha fazla dikkat uyandırdığı, hatta parmakla gösterildiğine tanık olduk. Aslında bir önceki Picasso da pek sıradan bir MPV sayılmazdı, o dönemdeki rakiplerinden daha özgün bir tasarıma ve akıllıca detaylara sahip bir otomobildi. Citroen yeni modelin de rakiplerinden farklılaşması için elinden geleni yapmış gibi görünüyor. En azından Jetgiller’deki uçan otomobillere benzeyen ön camı ve bilin kurgu filmlerini hatırlatan farlarıyla zamanının biraz ötesinde görünüyor. Ancak Citroen’in yaratıcılığı arka tarafa geçerken biraz azalmışa benziyor. Bu bölümde üç boyutlu stop tasarımı dışında, çok da ilgi çekici bir tasarım detayı bulunmuyor. Yeni C4 Picasso’nun en önemli özelliğiyse yepyeni bir platforma sahip ARALIK / 2013 Citroen, yaratıcılığını sadece özel DS modellerinde konuşturmuyor, ürün gamındaki diğer otomobillerde de bir şekilde farklılık yakalamaya çalışıyor ve bunu yeni Picasso’da da görebiliyoruz olması. O, PSA PeugeotCitroen Grubu’nun modüler EMP2 platformunun üzerine geliştirilmiş bir otomobil. Aynı platform, yeni Peugeot 308’de de kullanılıyor, ancak ülkemizdeki ilk EMP2 modelinin C4 Picasso olduğu belirtmeliyiz. Bu yeni platform bazı avantajları beraberinde getiriyor. Bunların en önemlisiyse hafiflik! Özel alaşımları sayesinde hem daha hafif hem de daha sağlam olan bu platform sayesinde yeni C4 Picasso, yerine geçtiği modelden 140 kg daha hafif bir gövdeye sahip. Bu da daha bir düşük tüketim ve daha iyi performans demek. Bu sayede Picasso, 100 km’de ortalama sadece 4 litre yakıt tüketiyor ve kilometrede 104 gramlık düşük bir emisyona imza atıyor. Bunlar fabrika verileri, ancak 115 beygir gücündeki 1.6 litrelik e-HDi dizel motora sahip olan Picasso ile fabrika verisine yakın tüketim rakamları elde etmek de mümkün. Testimiz sırasında Picasso, 4.5 litrelik bir tüketime imza attı ki, aracın bu kadar ekonomik olmasında düşen ağırlık kadar otomatik stop/start sisteminin ve doğal olarak tepkilerini yine pek beğenmediğimiz robotize şanzımanın da büyük bir payı var. EMP2 platformuyla birlikte C4 Picasso’nun iç hacmi de artmış. Kompakt dış boyutlara rağmen, artan dingil mesafesi sayesinde, otomobil artık daha ferah bir kabin sunuyor. 55 mm daha uzun dingil mesafesine sahip olan C4 Picasso’nun böylece arkadaki diz mesafesi de 159 mm’ye çıkmış. Ayrıca omuz mesafesi de dikkat çekici. Arkada 3 adet tek koltuğa yer verilmiş ki, bu üç koltukta, yan yana oturan üç yetişkin bile rahat edebiliyor. 537 litrelik (arka koltuklar öne kaydırıldığında 630 litreye çıkıyor) bagaj hacminin de beklentileri fazlasıyla karşılayacağını düşünüyoruz. C4 Picasso’nun hacimli kabini aynı zamanda kullanışlı ve teknolojik de. Dokunduğunuz her noktasında yumuşak dokulu materyallere yer verilen kabin, ayrıca beklediğimiz gibi özgün tasarım öğelerine de sahip. Bununla birlikte benzinmagazin.com