R
lar?
oluadar
kak erdiye
isteusueme
bahimle
iyoöneemli
öyle
ın iyılnde,
iyokolaadar
adar
anlarım, yaratıcılık diye kabul ederim ama sevgililer gününe özel kalp
şeklinde kaşar çıkarmak nedendir
mesela? Sevgilisine hediye arayanlar için pek iyi bir seçenek olmadığı
aşikâr olsa da evinde kaşar bitmiş
olanlar için ilgi çekici olabilir. Hatta
sevgililer günü temasının geçici olduğunun bilinciyle, bir daha böylesini bulamayız diyerek bir tane yerine üç dört tane alacak olanlar da
mutlaka çıkacaktır. Bu durumda
sevgililer günü konseptini kullanan
ticari zekası yüksek firma, bir tane
yuvarlak kaşar satacağına üç tane
kalp kaşar satarak kapitalizm pastasından payını almış oluyor. Bu gibi
amacından sapan ünlerin yanı sıra,
gerçekten hediye amaçlı tasarımlar
da olmuyor değil. Mesela takı firmaları gerçekten her sene daha etkileyici ürünler ve tabii ki daha değerli taşlar sürüyorlar piyasaya ve bunlar kolayca
alıcı buluyor. Yeni ürünlerin yanı sıra, hâlihazırda
var olanlar da ya indirime
giriyor -genelde indirime
girmiş gibi yapılıyor- ya
da bir tane alana diğeri
yarı fiyatına oluyor ve her
zaman satan bu kapita-
Bu durumda sevgililer günü
konseptini kullanan ticari
zekâsı yüksek firma, bir
tane yuvarlak kaşar
satacağına üç tane kalp
kaşar satarak kapitalizm
pastasından payını almış
oluyor.
lizm hilesi yine insanlara hiç yoktan
para harcatıyor. Böyle dönemlerde
reklam filmlerinin metin yazarları
da öyle bir coşuyor ki, ortaya film
diye seyredilebilecek çekicilikte
reklamlar çıkıyor. Durum böyle olunca, daha reklamın sonu gelip de
ne tanıttığı anlaşılmadan “bizimki
kesin bundan isteyecek” diye hayıflanmaya başlıyor erkekler. Billboardların da reklam filmlerinden aşağı kalır yanı yok. Yanıp sönen kırmızı led ışıklardan kabarık kalpçik-
lere kadar bilumum değişik tasarım
görmek mümkün. Bütün bunların
yanı sıra güncel pop şarkıların melodilerine yazılmış birbirinden ilginç sözlerle radyoları istila eden
reklam müzikleri de sürekli çalıyor
ve dilimize dolanıp bizi deli ediyor.
Gazetelerdeki tam sayfa kırmızı temalı reklamları ve neredeyse mahalle bakkalının bile “sevgililer güne özel indirim” diye kapılara bırakacağı el ilanlarını da unutmamak
gerekiyor. Uzun lafın kısası, ocak ayının ortasından şubat ayının ortasına kadar bütün yayın organları
canla başla insanları başta kırmızı
ve kalpli ürünler olmak üzere bir
şeyler almaya ikna etmek için çabalıyor. Konunun başına dönecek olursak, 14 Şubat amacından saparak insanların kalplerindeki sevgiyi
değil ceplerindeki parayı gösterdikleri bir gün olup çıkıyor.
Ortalığı buram buram kapitalizm kokutan 14 Şubatın esir aldığı yayın organları gerçekten rahatsız
edici ama bundan daha
rahatsız edici olan bir şey
var: anneler günü ve babalar gününün de aynı şefenêtre • Kış • 2015 • Sayı 6
30