Ziya Osman Saba ‘’Sanki
bütün bu mağazalar bütün
bu insanlara saadet
satıyorlar.” cümlesiyle
bugünün büyük fotoğrafını
çok önceden çekmiş ve bu
fotoğrafı yozlaşan bilgi
dağarcığımıza yeniden
hatırlatmak istiyor.
kafe varken) pek bir güzeldi, açık
hava müzesi gibiydi. Hatta “soylulaşmamış” atmosferi burayı özellikli
kılıyordu, bir nevi soylulaştırılmamış olması, soylulaştırılmasına zemin hazırlamış gibi oldu. Orada oluşan underground havadan popülerleşme sürecine girmesine kadar
uzanan derin bir süreç var gibi.Yani
underground özelliğini yavaş yavaş
kaybediyor ve dönüşüm tamamlandığında eski atmosferine dair bir
“endüstriyel” çekiciliği bile olmayacak gibi gözüküyor.
Projenin merak edilen kısmı, bölgede bulunan 1 No’lu Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından Kentsel Sit Alanı ilan edilen, daha sonra Bakanlar Kurulu kararı ile
“turizm bölgesi”ne çevrilen alanda
bulunan tarihi binalara ne olacağı
sorusu. Bu binalar arasında TDİ Genel Müdürlük binası, yolcu terminali, Çinili Han ve Paket Postanesi var.
Proje kapsamında;
TDİ Genel Müdürlük binası, yolcu
terminali, Çinili Han ve Paket
Postanesi’nde restorasyon, tadilat
ve güçlendirme çalışmaları yapılacak ve bu binalar mağaza ve restorana dönüştürülecek. İstanbul
Modern’in sergi sarayı olarak kullandığı 3 numaralı Antrepo, Kıyı
Emniyet Müdürlüğü’ne ait 6 ve 7
numaralı Antrepo, yolcu salonu olarak kullanılan 1 ve 2 numaralı
Antrepo, 20 numaralı Antrepo ve
nargilecilerin yer aldığı bölge yıkılacak. Bunların yerine Karaköy bölgesinde toplam 40 bin, Salıpazarı
civarında ise toplam 108 bin metrekarelik otel, mağaza, restoran, ofis
gibi zemin üstü inşaat yapılacak.
Proje tamamlandığında otellerdeki
toplam oda sayısının 440 olması
hedefleniyor. Ayrıca, Nusretiye Saat
Kulesi çevresine 13 bin 934 metrekarelik meydan ve rekreasyon alanı
yapılacak. Toplam rekreasyon ve
meydan alanı ise 65 bin 732 metrekare. 4 numaralı Antrepo’da bulunan İstanbul Modern ve 5 numaralı
Antrepo’da bulunun Mimar Sinan
Güzel Sanatlar Üniversitesi, TDİ ile
olan 28 yıllık kira sözleşmesi nedeniyle proje kapsamı dışında tutuluyor olacak.
Kısacası, proje Danıştay İdari Dava
Daireleri Kuruluna yapılan itiraz sonucu, kurulun 17 Nisan 2014 tarih
ve 2013/894 sayılı kararı ile iptali
kabul edilmiş ve kamunun zarara
uğratılmasının önüne geçilmiş olsa
da bu açıklamalardan iki gün sonra
karar, konunun bilirkişi heyeti tarafından oluşturulacak rapor ile netleşeceği yönünde değişiklik gösterdi.
Ne yazık ki İstanbul’da ‘elini veren
kolunu kaptırır’. Kamusal mekanlarına sahip çıkmayan, yarın diğer kamusal mekanları ve kentini de kaptırır. Fakat bu proje, kamusal alana
işgalden ziyade, aynı zamanda, sanattan, tarihten, edebiyattan kaçışın
, Saba’nın dünyasında yaşayan insanların kıstırılışının açık örneklerinden biri olarak da incelenmelidir.
Son olarak Saba’nın “Keşke mutluyken daha fazla fotoğraf çektirseydik.” sözünden feyz alıp ellerimize
makinelerimizi alarak bu proje gerçekleşmeden önce basabildiğimiz
kadar basalım deklanşöre… ◼
fenêtre • Kış • 2015 • Sayı 6
lım…
28
3