A-2343-Perspective30-IC-email | Page 82

çocukluğumuzun unutulmaz kahramanlarını yaratmış ve bizi onların arkadaşlığı ile büyümeye olanak vermiş bir çizgi film ressamı ve çizgi roman yazarıdır. Tarihteki birçok ünlünün sahip olduğu gibi, onun da ilginç bir yaşam öyküsü vardır. 82 “Fareleri oynatarak milyon dolarlar kazanan adam” olarak bilinen Disney, 5 Aralık 1901’de Şikago’da dünyaya geldi. Daha çocukken gece karanlığının erken saatlerinde kalkar ve 2,3 km yürür, kapı kapı dolaşarak gazete satardı. Fakat kazandığı para kendi karnını doyurmaya bile çok zor yeterdi. Bu nedenle kendisine daha istikrarlı bir iş aramaya başladı. Ancak her defasında herhangi bir kabiliyeti olmadığı için kapılar yüzüne sertçe kapatılıyordu. Yaşı on sekizdi ve maddi sorunlar nedeniyle yeteri kadar eğitim görememiş olmasına rağmen okuma yazma biliyordu. Kitap okumak onun için bir tutkuydu. Karnını zor doyurabiliyorken bir gün bir kitapçıya uğrayıp pazarlık ederek güç bela bir kitap satın aldı. Ozaman ki kitapların arkasında reklamlar olurdu. Disney’in aldığı kitabın arkasında da bir reklam vardı. Bu reklam belki de onun şansıydı. Kitabın arkasında ki reklamda “Kansas City Sanat Enstitüsü sizi ücretsiz kurslara çağırıyor” yazıyordu. Bu yazıyı okuyunca hemen kararını verdi. O kursa gidecekti. Hemen kursa gidip kayıt oldu. Kursta çeşitli çizim teknikleri öğretiliyordu. Disney kendisi gibi yeteneklerini geliştirmek için kursa katılan İwerks isimli bir arkadaş kazanmıştı. Kurslar bitince iki arkadaş ayrıldılar. Disney, Şikago’da ki fakir evine geri döndü. Eve geldiğinde bir kalabalıkla karşılaştı, babasının öldüğünü o an öğrendi ve bu olay Disney’i çok üzdü. Birinci Dünya Savaşı sıralarında askere alınarak Fransa’da ambulans şoförlüğü yaptı. Döndükten sonra para kazanması gerektiği için küçük bir ajansta, düşük ücret karşılığında kısa çizimler yapmaya başladı. Bir müddet sonra Kansas’tan bir telgraf aldı. Kurstan arkadaşı İwerks, Disney ile beraber iş yapmaları için Aynı zamanda çağdaş ABD toplumunun çeşitli sorunlarını ve gerilimlerini de dile getirmeyi başarmıştır. teklifte bulundu. Disney hemen arkadaşı- nın yanına gitti. Kısa çizgi filmlerden oluşan film tekniklerini buldular ancak umdukları gibi olmadı. Çalıştıkları büro için kira ödemek zorundalardı ancak yaptıkları işten hiç para kazanamıyorlardı, çünkü yaptıkları filmler hiç tutulmamıştı. İki arkadaş kurdukları şirketi kapatmak zorunda kaldılar ve Disney evine geri döndü. Resim çizip sokaklarda satmayı düşündü ama bunun için bir stüdyosu yoktu. İçinde bulunduğu sefalet yüzünden geleceğinden endişe eden Disney’in yaşı otuza yaklaşıyordu ancak hala bir işi bile yoktu. Bir gün mahalle kiliselerinden birinin rahibi; bu genç insanı, kilisedeki etkinliklerin resimlerini çizmesi için küçük bir ücret karşılığı işe aldı. Çalışması ve kalması için bir de oda verdi. Geceleri çalıştığı bir depoda minik bir fareyle tanışmıştı. Onunla ekmeğini paylaşıyor, dakikalarca seyrediyordu. Farenin dans eder gibi ilginç hareketler yapması Disney’e ilham verdi ve bir gece onu kağıda çiziverdi. Mickey Mouse işte o gece doğdu! Aslında sonradan ona Mickey ismini veren İwerks olmuştur. Hayatını değiştirecek olan bu hayvanın depodaki fare olması ne kadar şaşırtıcı değil mi? Yıllar önce dünyadan göç eden bu fare, dünyaca tanınan Mickey Mouse’un babası oldu. En ünlü aktörlerden çok alkışlandı. Mektuplar aldı. Dünyanın her tarafındaki sinemalarda en tanınmış aktörlerin filmlerinden daha uzun zaman gösterildi. Walt Disney her hafta hayvanat bahçesine giderek hayvanları ve çıkardıkları sesleri inceledi, bunlara dayanarak filmlerindeki fareyi seslendirdi. Disney kardeşi Roy ile Hollywood’a giderek “Walt Disney Production’ı” kurdu. İwerks de sonradan bu şirkete ortak oldu. Disney’in sinema pazarına girmesi 1923/45 sıralarında “Alice in Cartoonland” (Alice Çizgi Film Diyarında) adlı dizi film ile gerçekleşti. Bu dizi tıpkı 1927’de üretilen “Oswald, the Rabbit’ (Tavşan Oswald) adlı çizgi film dizisi gibi, başarıya ulaşamadı. 1928’de Mickey Mouse icadı ile başarı yolu kendilerine açıldı. Bu tiplemeyle iki sessiz film çektikten sonra, sesli filmin olanaklarına hayran kalan Disney üçüncü filmi sesli çevirmeye karar verdi. Bu girişimi yüksek maliyeti nedeniyle eleştiren kardeş H