İ
64
talya’nın kuzeyine henüz yaz gelmemişti. Kışı zor atlatmış olan ülkenin
şehirlerinden birinin sokaklarında,
kimsenin kulak asmadığı, bağırıp çağıran
yaşlı bir adam görebilirdiniz. Çığlıklarının altında, o günlerden 50 yıl önce tüm
Avrupa’yı sarsmasına olanak tanıyan geçmişi gizliydi. Bir astrolog olduğu kadar
matematikçi de olan, hekimliğinin yanında bir mühendisin yetkinliğine de sahip
biri. Felsefeden tıbba 131 basılı kitabın
yazarı. Gençliğinde Avrupa’nın ufkunu
açmayı başarmış olsa da 1576 yılına gelindiğinde geçmişinden başka hiçbir şeyi
kalmamış bir adamdı Gerolamo Cardano.
Aynı yılın Eylül’ünde son satırlarını yazdı.
Kalemi elinden bıraktığında üç oğlunun
ikisinden uzun yaşamıştı.
Herkes kadar kadere,
talihe ve geleceğin
yıldızların dizilişinde
olduğuna inanıyordu.
Ölümünden önce tam 170 adet yayımlanmamış metni bulunuyordu. Ve hepsini hayata gözlerini yummadan önceki
günde, 19 Eylül’de yaktı. O günlerden
kurtulan bir çalışma, otuz iki bölümden
oluşuyor ve ‘Şans Oyunları Kitabı’ adını
taşıyordu. Onu özel kılan, olasılık kuramı
üzerine yazılmış ilk eser olmasıydı.
İnsanoğlunun yıllarca ne olduğunu kavrayamadığı belirsizliklerle başa çıkma
çabası Cardano’nun yaşadığı dönemde
de aşikardı: Susuzluktan ölmeden çölü
geçebilir miyim? Taşların kenarına bizon
resimleri çizmeyi seven bu mağara kızının o sırıtışı, benden hoşlandığı anlamına
mı geliyor? Bu gibi soruların altında yatan
mantığı ve işaret ettikleri yolu çözümlemeyi Cardano gelene dek kimse başarmış
değildi. Matematikte bugün örneklem
uzayı yasası olarak ifade edilen ve olasılı-
ğın işleyişi ile rastlantısal olayları çözümlemek hakkında temel bir anlayış ortaya